Transfer hakkında yazmak için formaları giymelerini bekliyordum. Formalar giyildi ama önceliği Sivasspor aldı, bu büyük transfere de sıra ancak geldi. İşin ekonomik tarafı çok bilinmeyenli bir denklem, o tarafa girmeyi hiç istemiyorum. Barcelona ve Inter, her iki takımı da çok severim. Desteklediğim iki takım iki sorunlu daha doğrusu ayrılmak isteyen iki 9 numarasını değişti. Söylentiler ilk çıktığında bu transfere karşıydım, pek iyi şeyler de hissetmiyordum ama şimdi aynı fikirde değilim.
Özellikle Barcelona özelinde işlerin rayından çıkabileceğini düşünüyordum ama formayı Zlatan’ın üzerinde görünce bir garip oldum. Ona hep gamsız derim, özellikle geçtiğimiz sezon Old Trafford’da oynanan maçta tavırlarıyla beni çıldırtmıştı ama bu karakteri onun sıradışı bir oyuncu olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Barcelona’da neler yapabileceğini göreceğiz, uzay takımının işi abarttığını düşünen de var kendi kuyusunu kazdığını düşünen de. Mutlaka bazı şeyler değişecektir, belki de bu sezon rakipler tarafından çözülmesi muhtemel sistem onun gelişiyle bambaşka bir hal alacaktır ve bu da hayırlı olacaktır. Chelsea serisinde olduğu gibi oyun kilitlendiğinde pozisyon bile yokken gol çıkartabilecek bir adam var artık kadroda, ileride top tutabilme yeteneği de kuşkusuz Kamerunludan daha fazla. Bu transfer sadece Real Madrid’in transferlerine karşılık vermek amacıyla yapılmadı, Guardiola ve Beguiristain’ın kafasında bundan çok daha fazlası olduğuna eminim.
Eto’o’nun ise bende yeri ayrıdır, onu hep çok sevdim. 2006’da Şampiyonlar Ligi kazanıldığında biraz da abartarak onun dünyanın en iyi forveti olduğunu iddia ediyordum. Sisteme maksimum derecede uyum sağlamış bir forveti yollama riskinin yanında bu kişisel sevgimin de etkisiyle Barcelona’dan ayrılmasını hiç istemiyordum. Serie A’da La Liga’da olduğu kadar rahat edemeyecek, o boş alanları bulamayacaktır. Arkasında oynayan isimlerde görmeye alıştığı yaratıcılığı Inter’de araması da kuvvetli bir ihtimal ama Mourinho da onun için büyük avantaj, iyi anlaşacaklar gibi görünüyor.
Eto’o’nun 5 sezonda 3 lig 2 Şampiyonlar Ligi kupası var, Zlatan ise 5 sezonda 5 şampiyonluk yaşadı. Oynadıkları yerde bu kadar başarılı olmuş adamları takaslamak ciddi risk ama aslında kulüplerin fazla bir şansı da yoktu. Bu takas hem Barcelona hem de Inter için bir tercihten öte bir zorunluluktu. Eto’o bu şartlarda gönderilmezdi diye düşünenlerin sayısı çok fazla ama o gönderilmedi, ona önerilen kontrat uzatma isteğini reddetti ve hatta ulaşılamaması medyada espri konusu bile oldu. İbrahimovic de farklı değil, hatta o belki biraz daha düzgün davrandı ve Moratti’ye ayrılmak istediğini söyledi. Geçtiğimiz sezon verdiği ayrılık sinyallerine tepki gösteren tribünlere de yeri geldiğinde giderini yaptı.
İki kulüp için de olabilecek en hayırlı tercih herhalde bu oldu. Inter gitmek isteyen oyuncusunu alabileceği en iyi forvetlerden biri ve üzerine aldığı büyük para ile değerlendirdi. Barcelona da takımda kalsa belki sıfır verim alabileceği ve sezon sonunda bedelsiz gidecek oyuncusunu kullanarak belki de dünyanın en iyi forvetini olması gerekenden daha az bir para harcayarak Nou Camp’a getirmiş oldu. Umarım iki takım da en az geçtiğimiz sezon kadar başarılı olur.
Özellikle Barcelona özelinde işlerin rayından çıkabileceğini düşünüyordum ama formayı Zlatan’ın üzerinde görünce bir garip oldum. Ona hep gamsız derim, özellikle geçtiğimiz sezon Old Trafford’da oynanan maçta tavırlarıyla beni çıldırtmıştı ama bu karakteri onun sıradışı bir oyuncu olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Barcelona’da neler yapabileceğini göreceğiz, uzay takımının işi abarttığını düşünen de var kendi kuyusunu kazdığını düşünen de. Mutlaka bazı şeyler değişecektir, belki de bu sezon rakipler tarafından çözülmesi muhtemel sistem onun gelişiyle bambaşka bir hal alacaktır ve bu da hayırlı olacaktır. Chelsea serisinde olduğu gibi oyun kilitlendiğinde pozisyon bile yokken gol çıkartabilecek bir adam var artık kadroda, ileride top tutabilme yeteneği de kuşkusuz Kamerunludan daha fazla. Bu transfer sadece Real Madrid’in transferlerine karşılık vermek amacıyla yapılmadı, Guardiola ve Beguiristain’ın kafasında bundan çok daha fazlası olduğuna eminim.
Eto’o’nun ise bende yeri ayrıdır, onu hep çok sevdim. 2006’da Şampiyonlar Ligi kazanıldığında biraz da abartarak onun dünyanın en iyi forveti olduğunu iddia ediyordum. Sisteme maksimum derecede uyum sağlamış bir forveti yollama riskinin yanında bu kişisel sevgimin de etkisiyle Barcelona’dan ayrılmasını hiç istemiyordum. Serie A’da La Liga’da olduğu kadar rahat edemeyecek, o boş alanları bulamayacaktır. Arkasında oynayan isimlerde görmeye alıştığı yaratıcılığı Inter’de araması da kuvvetli bir ihtimal ama Mourinho da onun için büyük avantaj, iyi anlaşacaklar gibi görünüyor.
Eto’o’nun 5 sezonda 3 lig 2 Şampiyonlar Ligi kupası var, Zlatan ise 5 sezonda 5 şampiyonluk yaşadı. Oynadıkları yerde bu kadar başarılı olmuş adamları takaslamak ciddi risk ama aslında kulüplerin fazla bir şansı da yoktu. Bu takas hem Barcelona hem de Inter için bir tercihten öte bir zorunluluktu. Eto’o bu şartlarda gönderilmezdi diye düşünenlerin sayısı çok fazla ama o gönderilmedi, ona önerilen kontrat uzatma isteğini reddetti ve hatta ulaşılamaması medyada espri konusu bile oldu. İbrahimovic de farklı değil, hatta o belki biraz daha düzgün davrandı ve Moratti’ye ayrılmak istediğini söyledi. Geçtiğimiz sezon verdiği ayrılık sinyallerine tepki gösteren tribünlere de yeri geldiğinde giderini yaptı.
İki kulüp için de olabilecek en hayırlı tercih herhalde bu oldu. Inter gitmek isteyen oyuncusunu alabileceği en iyi forvetlerden biri ve üzerine aldığı büyük para ile değerlendirdi. Barcelona da takımda kalsa belki sıfır verim alabileceği ve sezon sonunda bedelsiz gidecek oyuncusunu kullanarak belki de dünyanın en iyi forvetini olması gerekenden daha az bir para harcayarak Nou Camp’a getirmiş oldu. Umarım iki takım da en az geçtiğimiz sezon kadar başarılı olur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder