Ofisten maç için adeta kaçtım ve yakınlarda 8. sınıf bir meyhaneye kendimi attım. Maç çıkışı ofise dönerken etrafıma bakındım ve gördüm ki insanların çoğunun yüzleri gülüyor. Ofise girdiğimde de farklı bir görüntü yoktu, kapıda beni 3 haftadır takımına saydıran ve “ben ilgilenmiyorum artık” diyen Galatasaray’lı arkadaşım karşıladı. Çevrede Trabzon’lu haliyle fazla değil ama Fenerbahçe’li olmayan çok insan var ve hepsinin keyfi tavan yapmış durumda. İnsan böyle zamanlarda Fenerbahçe taraftarı olduğu için daha bir başka mutlu oluyor. Birkaç gün çok iğrenç espriler dinleyeceğiz, Trabzonspor galibiyeti ile başkalarının nasıl küçüldüğünü göreceğiz ama olsun, gülü seven dikenine katlanır..
Trabzonspor’un kupayı daha çok istemek ve daha çok konsantre olmak için Fenerbahçe’ye göre daha fazla sebebi vardı. Ligde bir iddialarının olmaması, rakibin Fenerbahçe olması ve 5 Mayıs gibi şeyler Ankaragücü maçında bazı isimlerin kulübede oturmasını bile getirdi. Fenerbahçe için 27 sene kupadan uzak kalmak normal şartlarda tabii ki bir motivasyon kaynağı ama maçtan önce bir şeyler yazma fırsatı bulabilseydim yine hiç havaya giremediğimden, benim bir taraftar olarak bile kupaya fazla konsantre olamadığımdan bahsedecektim. Maçtan önce de çok Fenerbahçe’li bu maçta bir kart cezası ya da sakatlık olmamasını, takımın çok yorulup Ankaragücü deplasmanına fazla yıpranmış olarak çıkmamasını diliyordu ve “27 sene almamışız, 1 sene daha almasak da olur, ligi alalım o bize yeter” diyordu. Kaybettikten sonra bu söylediklerim herkese inandırıcı gelmeyebilir ama umrumda değil. Düne kadar kimse bu maçı adam gibi düşünmüyordu bile, akıllar Ankara'daydı. En basitinden Emre'nin kenara gelmesinin altında bile kırmızı kart görüp hafta sonu cezalı olması vardı. Fenerbahçe kazansaydı da herhalde çılgınlar gibi sevinmezdim, en azından şu an öyle geliyor. Tabii ki mağlubiyete üzüldüm ama çok da yıkılmadım, hatta maç sonunda yüzümde manidar bir tebessüm vardı. Kupayı alamıyor olmamız artık beni bile tebessüm ettiriyor..
Bizim bu ruh halimiz futbolculara da yansımış gibiydi, son haftaların o istekli ve mücadeleci takımını mağlup duruma düştükten sonra bile sahada göremedik. Belki de son 3-5 haftada verilen toplam gol pozisyonu bu maçta verildi. Trabzonspor sonuna kadar hak etti ve kazandı. Şenol Güneş’e tebrikler, onun sevinmesi beni çok yıpratmıyor.
Trabzonspor’un kupayı daha çok istemek ve daha çok konsantre olmak için Fenerbahçe’ye göre daha fazla sebebi vardı. Ligde bir iddialarının olmaması, rakibin Fenerbahçe olması ve 5 Mayıs gibi şeyler Ankaragücü maçında bazı isimlerin kulübede oturmasını bile getirdi. Fenerbahçe için 27 sene kupadan uzak kalmak normal şartlarda tabii ki bir motivasyon kaynağı ama maçtan önce bir şeyler yazma fırsatı bulabilseydim yine hiç havaya giremediğimden, benim bir taraftar olarak bile kupaya fazla konsantre olamadığımdan bahsedecektim. Maçtan önce de çok Fenerbahçe’li bu maçta bir kart cezası ya da sakatlık olmamasını, takımın çok yorulup Ankaragücü deplasmanına fazla yıpranmış olarak çıkmamasını diliyordu ve “27 sene almamışız, 1 sene daha almasak da olur, ligi alalım o bize yeter” diyordu. Kaybettikten sonra bu söylediklerim herkese inandırıcı gelmeyebilir ama umrumda değil. Düne kadar kimse bu maçı adam gibi düşünmüyordu bile, akıllar Ankara'daydı. En basitinden Emre'nin kenara gelmesinin altında bile kırmızı kart görüp hafta sonu cezalı olması vardı. Fenerbahçe kazansaydı da herhalde çılgınlar gibi sevinmezdim, en azından şu an öyle geliyor. Tabii ki mağlubiyete üzüldüm ama çok da yıkılmadım, hatta maç sonunda yüzümde manidar bir tebessüm vardı. Kupayı alamıyor olmamız artık beni bile tebessüm ettiriyor..
Bizim bu ruh halimiz futbolculara da yansımış gibiydi, son haftaların o istekli ve mücadeleci takımını mağlup duruma düştükten sonra bile sahada göremedik. Belki de son 3-5 haftada verilen toplam gol pozisyonu bu maçta verildi. Trabzonspor sonuna kadar hak etti ve kazandı. Şenol Güneş’e tebrikler, onun sevinmesi beni çok yıpratmıyor.
Bize de Alex’in, onu izleyebildiğimiz için ne kadar şanslı olduğumuzu bir kez daha hatırlatan harika golü kaldı. Ankaragücü maçı için sakat ya da cezalı oyuncu vermemek de teselli oldu. Umarım bu mağlubiyet lige etki etmez ve işleyen makina bozulmaz. Şampiyonluk gelirse de bizi bugün bile çok fazla yıkmayan bu mağlubiyet o zaman hiç umrumuzda olmaz..