14 Aralık 2009 Pazartesi

Hafta Sonu Üzerine


Yine bilgisayardan uzak, sofraya yakın bir hafta sonu geçirdim. Bu kadar geç kalınca kısa kısa not düşmekten başka yapacak bir şey yok.
.
.

* Seyircisiz maçlardan çok korkarım, her sonuç ihtimal dahilindedir. İzlemesi ise zulüm. Fenerbahçe-Ankaragücü maçı bir seyircisiz maçın verebileceği maksimum zevki verdi. Bol pozisyonlu, bol gollü ve heyecanlı geçti.

* Kredi 0 olduğu için takım mecburen mücadele etti ve galibiyeti de bu mücadele getirdi. Son haftalar ile kıyasladığımızda oyunun hücum tarafı oldukça tatmin ediciydi. İlk 10 dakikadan sonra Fenerbahçe oyunun kontrolünü eline aldı ve pozisyonlar buldu. Gol zor geldi ama Ankaragücü’nün cevap vermesi o kadar zor olmadı. Vassell ile buldukları gol hem pas hem de vuruş olarak harika.

* Bilica çok kötüydü, anlamsız riskler aldı ve top kayıpları yaptı. Özer ve çoğunluğun aksine Mehmet Topuz’u beğendim. Alex ise yine Alex’di. Bence Fenerbahçe adına maçın en iyisi Cristian oldu, ben çok beğendim. Arkadan yetişerek rakipten aldğı çok kritik 4-5 top var. Kim ne derse desin Cristian Fenerbahçe için çok faydalı bir oyuncu ve çok yerinde bir transfer.

* Son dakikada gelişen tartışmalı pozisyon gol“müş”. Piero topun tamamının içeride olup olmadığını ölçeme“miş” ama tuvalet kağıdı olayı tüm açıklığıyla izleyicilere göster“miş”.

* Fenerbahçe’de futbolcuların neredeyse hepsi formsuz. Bireysel performanslarında büyük düşüş var, kapasitelerinin çok altında oynuyorlar. Takımın forvetsizlikten sonra en büyük sorunu şu an için bu.

* Galatasaray yediği iki komik gole rağmen maçı kazanmasını bildi. Erken gelen 2 golden sonra beraber izlediğim arkadaşlara “Galatasaray 4-2 alır” demiştim, bir gol fazla söylemişim. Antalyaspor’un direkten dönen 3 topu ile beraber başka pozisyonları da var. Hatta bence bir de verilmeyen penaltısı. Sezon başında Galatasaray’ın savunmaya takviye yapmamış olmasını anlayamadığımı burada defalarca söyledim, devre arasında bu mevkiye transfer yapılmazsa çok şaşırırım.

* Beşiktaş’ın kazanamayacağını düşünüyordum. İlk devre beklediğimden daha etkili bir futbol oynadılar ve golü de buldular. Manisaspor kalecisi İlker Avcıbay Galatasaray karşısında çok iyi oynamıştı, Beşiktaş’a karşı da iyi bir maç çıkardı. Devre sonunda fikrim değişmişti, kazanacaklarını düşünüyordum ama o ilk devrede gördüğümüz etkili futbolu 2. devre göremedik. Ernst’de haklı bir düşüş var, CSKA maçında da beğenmemiştim. Fink de 60’dan sonra yorulunca Beşiktaş’ın şansı iyice azaldı. Mustafa Denizli Uğur İnceman tercihiyle devre arasında kimin gönderileceği yönünde bir ipucu verdi. Tabata gibi gözüküyor ama onu da devrede göndermek hiç kolay olmayacak.

* Trabzonspor Şenol Güneş ile yine kazandı ve Fenerbahçe karşısına moralli çıkacaklar. Kendi sahalarında oynuyorlar ve eller ayaklar titremezse maçın favorisi de onlar.

* Makakula atmaya devam ediyor, bu hafta attığı gol çok güzel. Mükemmel vurdu. Kayserispor da liderliğini devam ettiriyor ama ben zirveye Sivasspor kadar tutunabileceklerini sanmıyorum.

* Şanlıurfa’da yapımına 1992 yılında Süleyman Demirel’in temel atmasıyla başlanan GAP Arena stadı sonunda Şanlıurfaspor-İskenderun Demirçelikspor maçıyla açıldı. Bugüne kadar yaklaşık 50 milyon TL’nin harcandığı stad 30.000 kişilik ve tüm tribünlerin üstü kapalı. Fotoğraf stada ait, zemin bir Türkiye klasiği olarak bozuk gözüküyor.

* Berlusconi’nin ağzını burnunu dağıtmışlar. 20 gün rapor almış, partilerine rahat rahat devam eder. Bu olay onu mutlu etmiş bile olabilir. Milan’ı da Inter ve Juventus’un puan kaybettiği haftada San Siro’da dağıttılar, Palermo net bir galibiyet çıkardı.

* Liverpool – Arsenal maçının çok daha güzel geçmesini bekliyordum. 4-4 biten o maçı yaşayınca haliyle beklentiler yüksek oluyor. Liverpool geriye düştükten sonra bile hiçbir şey yapamadı. İlk devre ortada giden oyun ikinci devre tamamen Arsenal lehine döndü. 4-4’lük maçı hatırlatan tek şey de Arshavin oldu, harika bir gol attı.

1 yorum:

Pamukk dedi ki...

hakem penaltısıyla kazanan barca yı yazmamışsınız