5 Aralık 2009 Cumartesi

Beşiktaş 0-0 Diyarbakırspor


Mustafa Denizli’yi ben bu kadro sebebiyle eleştirmem. Salı günü oynayacak maçı düşünmesi gayet normal. Bazı riskleri böyle bir Diyarbakırspor karşısında almazsa hiçbir zaman alamaz. Zaten güçlü bir takım değil, son 10 günde olanlar ile birlikte özellikle ilk yarı iyice aciz bir futbol sergilediler. Orta sahaya doğru topu tepmekten başka hiçbir şey yapmadılar. O futbol ile Diyarbakırspor’un puan alması ancak tanrıların yardımıyla mümkün olabilirdi, zaten 2-3 pozisyonda da o tanrılardan baya bir yardım aldılar.

İkinci devre iki takım da oyuncu değişiklikleri yaptı, olumlu etkilenen taraf Diyarbakırspor oldu. Yine güçsüz ve yetersizlerdi ama en azından daha doğru bir futbol oynamaya çalıştılar. Top biraz daha onlarda kaldı, Beşiktaş savunmasına önde baskı yapmaya çalıştılar ve bu futbol ile birlikte 2-3 pozisyon da buldular. Beşiktaş ise son 5-10 dakikaya kadar istediği baskıyı ikinci devre kuramadı. Değişikliklerden sonra karman çorman bir görüntü verdiler. Son dakikalara doğru başlayan şuursuz ve düzensiz baskı ise golü getirmedi.

Neticede Diyarbakırspor maçın büyük bir bölümünde çirkin çirkin oynayarak bir puanı kazandı. Maçı tribünden izleyenlerin özellikle son dakikalarda neler hissettiğini çok iyi anlayabiliyorum, muhtemelen ben sinir krizine girerdim. Kaleci Gökhan’a daha ilk devre sarı kart çıkmalıydı ama hakem Bülent Yıldırım (Petkovic’e haklı bir 6 saniye kuralı uygulayan hakem) sadece bir kez uyardı. Ben maç öncesi görüntülerden fazla etkilenmedim, Diyarbakırspor’a yönelik yapılan eylemler bu kadar gündeme geldikten sonra İnönü’de bu sahneleri göreceğimiz çok belliydi. Ama o sinir bozucu son dakikalardan sonra bile küfür edilmemiş ya da büyük bir tepki verilmemiş olmasını takdir etmek gerekiyor. Sabırların fazlasıyla zorlandığı dakikalardı.

Avrupa ile Lig mücadelesini birlikte götürmeye çalışırken böyle puan kayıpları olabiliyor. Fenerbahçe’yi de her anlamda gerileten en önemli etken bu tempoydu. Beşiktaş CSKA maçını kazandığı takdirde kimse bu maçı ya da kaçan liderliği hatırlamaz. Ama sezon sonu geldiğinde insan bu tip kayıpları sık sık hatırlar ve kaçan puanlara çok yanar..

1 yorum:

SirEvo dedi ki...

Bobo'yu sokacaksan ilk yarıda oynatsaydın ya? Dötü yemedi 2. yarı soktu sonra. Nobre'yle başlamak büyük hata. Şu Bobo artık yedek kalmamalı bu takımda.