16 Temmuz 2009 Perşembe

Transfer Piyasası


Avrupa’da transfer sanki biraz hareketlendi. Real Madrid bombaları ve ibrahimoviç, Eto’o gibi isimler hakkında çıkan transfer söylentileri ile hızlı bir tranfer dönemi geçireceğimizin sinyallerini almıştık ama daha sonra ortalık sakinleşmişti. Son 2-3 günde ise önemli transferler ile piyasa biraz hareketlendi.

* Tevez şehrin diğer yakasına geçti, herhalde bu transfere şaşıran çok olmamıştır. Robinho-Santa Cruz-Tevez üçlüsü korkutucu bir üçlü oldu. City orta sahayı da zaten toparlamıştı, savunmaya da 1-2 takviye gelirse Big Four’dan 1-2 takım geride bırakılabilir ama benim için Hughes hala bir soru işareti..
.
* Adebayor da Manchester City oyuncusu olacak gibi gözüküyor. Dün önce transferin kesin olarak bittiği haberleri çıktı ama oyuncunun menajeri başka şeyler de kovalıyormuş. Eğer olursa City için saçma sapan bir transfer olacak. Kadroda forvet olarak üstte yazdığım üçlü dışında Bellamy, Benjani ve Bojinov da var. Ayrıca ben Adebayor’un oynadığı takımı bir gömlek yukarı taşıyacak bir adam olduğunu da düşünmüyorum, gidişi Arsenal’i de yıkmayacaktır. Bakarsınız bu transfer sonrasında Tuncay’ı Wenger ile çalışırken görürüz..
.
* Inter’in Brezilya’lı sol beki Maxwell 4milyon € bonservis ücreti karşılığında Barcelona’ya geçti. Ekonomik açıdan harika bir transfer, teknik açıdan bakıldığında da gayet olumlu bir hamle. Abidal’i yedekleyebilecek ya da kesebilecek bir adam aranıyordu, Deportivo Filipe için istenen rakama inmeyince transfer olmamıştı. Maxwell Barcelona için akıllı bir tercih oldu.
.
* Felipe Melo’nun Juventus’a transferi daha önce açıklanmıştı, dün de resmiyet kazandı. Melo’yu Fiorentina Almeria’dan almıştı, bakındım 12 millyon € ödemişler. Bir sene oynat, bir güzel parlat, sezon sonunda da 5 senelik kontrat imzalatıp Marchionni + 20 milyon €’ya Juventus’a sat. Ticari başarı dedikleri bu olsa gerek. Melo’yu beğeniyorum, Juventus adına iyi bir transfer.
.
* Başarılı ticaret dendiğinde akıllara Porto ve Lyon geliyor. Lyon bu sezon biraz saçmalıyor ama Porto bildiğimiz Porto. Lisandro Lopez’den 24 milyon € kazandılar ki bence hayatta o paraların ödeneceği bir futbolcu değil, Lucho Gonzales de 18 milyon €’ya gitti. Lopez yerine River’dan Falcao’yu aldılar ki gideni aratacağını sanmıyorum. Daha önce de Lucho yerine Olympiakos’dan eski River’lı Belluschi’yi almışlardı. Planlı programlı olmak güzel şey.
.
* Beni en çok şaşırtan haber ise çok sevdiğim, hep istediğim Rodrigo Palacio’nun Genoa’ya transferi oldu. Şaşırdığım Genoa’ya gitmesi değil, bahsedilen rakamlar. Aceto Boca’ya 5 milyon € bonservis ödeneceğini ve daha da komiği Palacio’nun Genoa’dan yıllık 1.3 milyon USD alacağını yazmış. Adam daha 27 yaşında ve geçen sene onun için 15 milyon €’lar konuşuluyordu.
.
* Downing 12 milyon Sterlin karşılığında Aston Villa’ya transfer oldu kendini kurtardı, Premier League'e geri döndü. Bakalım Tuncay ne olacak, herhalde kesin olan tek şey olduğu yerde kalmayacağı.
.
* Enzo Maresca Olympiakos’a geçti. Ses getiren bir transfer değil ama benim çok beğendiğim bir oyuncu. Poulsen peşinde bu kadar koşturana kadar Maresca da düşünülebilirdi. Olympiakos’un onun için Sevilla’ya ödediği bedel 2 milyon € civarında..

1 yorum:

Tuner dedi ki...

Insan o topa vurmaya kıyamaz bee =)