26 Mayıs 2010 Çarşamba

Finalden #1

Final yolculuğula ilgili olarak bloga ufak notlar düşeceğimi söylemiştim, detayların arşivde olması gerekiyor. Uzun uzun yazmaktansa bol fotoğrafla aklımda kalan şeyleri sırasıyla yazacağım. “Finalden” diyorum ama gidip görmüşken Nou Camp yazmamak olmaz. Öncelikle Barcelona'ya gittiğimiz için oradan başlıyorum.
.
Nou Camp beni stadın kendisinden çok kompleksin bütünüyle etkiledi. Stada giden yol çok güzel ve çok ferah, çevre de oldukça açık. Nou Camp, Mega Store, 8.500 kişilik Palau Blaugrana (Barcelona’nın basketbol, hentbol, futsal takımlarının maçlarını yaptığı yer) ve 15.000 kişilik “mini” stadyum yan yana tek bir kompleks içinde yer alıyor. Stada gelmeden önce hemen sol tarafta da La Masia’yı görüyorsunuz. Tarihi ve karizmatik bir dış görünüşü var ama o büyük yeteneklerin yetiştiği yer olduğuna inanmakta güçlük çektim. Öyle dev ve modern bir tesis görüntüsü yok.

Ana girişi geçince ise sanki bir festival alanına gelmiş, içeride o güne özel bir program varmış gibi hissediliyor ama standart bir gündü, ekstra bir şey yoktu. İnsanlar stadın çevresinde geziniyor, çimlerde yatıyor ve hemen Store’un önünde bulunan mekanda yemek yiyip içki içiyor. Çevreyi gezen erkekten çok kız görmek ise beni ayrıca şaşırttı. Mega Store içinde alışveriş yapanların çoğunun bayan olması belki normal ama müze ve stad içinde de o kadar çok olacaklarını hiç düşünmezdim.

Store iki katlı ve çok büyük, resmen para basıyor. İçeride milli takım formaları ile beraber Inter, Manchester United ve Celtic gibi diğer Nike formalarının satıldığı bir bölüm de var. Barcelona ürünleri ise pahalı, t-shirt’ler 25 €’dan başlayıp 60 €’ya kadar çıkıyor. Müze girişi 17 €, girişte Şampiyonlar Ligi kupası ile birlikte çektirdiğiniz fotoğraf ise 13 €. Müzenin çıkışı sizi direkt olarak Store’a atıyor, para kazanmak adına her şeyi düşünmüşler. Barca poşetinde patates cipsi bile satılıyor.


Nou Camp dışarıdan çok büyük gözükmüyor ama ben tribüne çıktığımda bir an durup olduğum yerde kaldım. Büyük, gerçekten çok büyük. Bu arada çok şanssızmışız, renovasyon sebebiyle soyunma odaları, basın odası ve müzenin bir bölümü ne yazık ki kapalıydı. Müzede en çok ilgiyi 6 kupa çekiyor, hemen yanında da Messi’nin kazandığı Ballon D’or var. İçeride de büyük bir kalabalık var ve stadı gezenler sadece yabancı turistler değil. Tura katılan İspanyolların da sayısı hiç az değildi.


Otele dönüş yolunda yaptığımız yorumlar tek bir cümle ile özetlenebiliyordu:

Adamlar yapmış abi”..


1 yorum:

Diego dedi ki...

umarim biz de gorebiliriz bir gun o "adamlar yapmıs abi" yi :))