
Herkese mutlu, sağlıklı, neşeli ve huzurlu bir sene diliyorum..
Burada hiç bahsettim mi hatırlamıyorum Manchester United’ı hiç sevmem. O formayı uzun zaman giyip de sevdiğim futbolcular vardır ama sayısı da çok azdır. Ryan Giggs de bunlardan biri.
Oynadığı dönemlerde ondan daha çok ön plana çıkan oyuncular olduğu için hep biraz geri planda kalmış olsa da Giggs benim izlediğim hatta belki de gelmiş geçmiş en büyük kanat oyuncularından biridir. Aslında o bir yaşayan efsanedir.
Manchester City futbol okulunda oynarken United scoutları tarafından keşfedilen ve Alex Ferguson’un ailesinden bizzat izin alarak transfer ettiği 12 yaşındaki o çocuk geçtiğimiz yılın Şampiyonlar Ligi finalinde Manchester United formasını 759. kez giyerek tarihlerinin en çok forma giyen oyuncusu ünvanını efsane Bobby Charlton’dan aldı.
Kendisi için tribünlerin yazdığı bir de şarkı varmış;
Ryan Giggs, Ryan Giggs, running down the wing,
Ryan Giggs, Ryan Giggs, running down the wing,
feared by the blues, loved by the reds,
ryan giggs, ryan giggs, ryan giggs.
Ryan Giggs, Ryan Giggs, running down the wing
Ryan Giggs, Ryan Giggs, crosses like the king
beats one and two, beats three and four,
he will score, he will score, he will score.
Ryan Giggs, Ryan Giggs, greatest ever goal
semi-final villa park, ran right through them all
beat half the team, straight in the net
won't forget, won't forget, no we won't forget.
Geçtiğimiz yıl Şampiyonlar Ligi'ni United kazandığında üzülmüştüm ama tesellim Giggs olmuştu. Kupalar bazı futbolculara bir başka yakışıyor..












Güvenç Kurtar istifa etmiş, önce onu yazalım. Bırakın bu işleri devlet su işleri diyelim. Daha fazla bu konuda karalamayalım, amaan yani, iyi aferin, daha iyisini becerin ikiniz de, de görelim.
İkinci aferin konu başlığı Yusuf, Trabzon ve Bursa'ya. Ceyhun'u devre arası aldıklarında Ankaragücü'nden, takımda Şimkovyak (oh nasıl rahatladım böyle yazınca :P ), Gökdeniz, Yattara vardı. Ceyhun o sırada AG'de kaptan, "10" numara, ve de on numara saha lideriydi. Keşke kalsaydı, onun etrafında takımı güçlendirselerdi, bir-iki sezon çıkış yakalardı sonunda (ülkenin en eski ve de en çok taraftarı olan Anadolu klüplerinden biri olan) Ankaragücü, diye düşünmüştüm. Trabzon'da ne olacaktı belliydi. İki-üç fantastik golden sonra önce yedek sonra kadro dışı kaldı, nihayetinde de 'operasyon' öğesi olarak tam 1 sene sonra kapı dışarı edildi. Bugün Ceyhun G.Kore'de ve sakatlık sebebiyle sezon sonu önemli maçlarda da oynayamadı.






Maç hakkında yazılacak bir şey yok. Ne de olsa ilk golden başka bir şey konuşulmayacak. Anelka'nın topa el ile dokunmadan faul ile attığı gol 2 sene konuşulduysa herhalde bu da 8-10 sene konuşulur.



Bu hafta içi Trabzonspor cephesinden hakemler ve Federasyon aleyhine bir çok açıklama geldi ve bu açıklamaların sonunda Sadri Şener PFDK'ya sevk edildi. Yine aynı dönemde Trabzonspor taraftarları da TFF binasına protesto yürüyüşü yaptı. Bu yürüyüşte atılan çok çirkin sloganlar da vardı ama o işin başka bir boyutu ve futbolun dışında değerlendirmek gerekiyor.