1 Aralık 2008 Pazartesi

TSL 13. hafta


Süper Lig'de 13. haftayı Fenerbahçe ve Galatasaray karlı kapattı ama kazanan bu iki takımda bile yüzlerin rahatça güldüğünü söylemek kolay değil. Trabzonspor zorlu Kayseri deplasmanında biraz da şansının yardımıyla bir puanı aldı, daha çok pozisyona giren taraf ev sahibi takımdı.

Derbiyi uzunca yazdık, Fenerbahçe için üç puan ve derbi galibiyeti olması haricinde lige tutunmaktan fazlasını ifade etmiyor. Beşiktaş ise hem üç puan kaybetti hem de zorlu maçlarda kazanamama hastalığını devam ettirdi. Mustafa Denizli'nin de kredisinden biraz kaybettiğini söylersek yanlış olmaz, taraftar da artık zorluk derecesi yüksek maçların kazanılmasını bekliyordur. Bu hafta Ankaraspor ile oynayacaklar, aradan önceki son maçta ise Galatasaray karşısına çıkacaklar.

Galatasaray rahat kazanmış gibi gözükse de özellikle rakip eksilmeden önce çok zorlandı ve yenik duruma da düştü. Hacettepe ilk devrenin sonunda bir gol daha bile bulabilirdi ama basit bir hata sonucunda kalelerinde golü gördüler, ikinci devrede gelen penaltı golü ve 2. kırmızı kart sonrasında ise Galatasaray doğal olarak maçı çok rahat kazandı ama herhalde taraftarlarını da çok mutlu etmedi ki zaten maçın başında tribünlerden yumuşak protestolar da geldi.

Fenerbahçe zaten kötü, Beşiktaş'ın da iyi olduğunu ben söyleyemem, Galatasaray'dan da kimse memnun değil. Bu durumu ilk devre itibariyle çok iyi kullanıp iyi bir puan farkı yaratamamış olsalar da bu haftaya kadar görünen tablo Sivasspor ve Trabzonspor için çok büyük şans, eğer Anadolu'dan yakın zamanda bir şampiyon çıkacaksa herhalde buna en çok yaklaştığımız sezonu yaşayabiliriz.

1 yorum:

Şen Şef dedi ki...

Galatasaray maçını stadda seyrettim.

1)Hacettepe oldukça iyi gözüktü gözüme. Sakin ve disiplinli bir takım. 2 tane büyük oyuncusu olsa ilk 5'e diklenir. 10 kişi kalmasalar ben Galatasaray'ın maçı alacağından hiç emin değilim. Hatta Recep'in hatası, hakemin 2. kırmızısı olmasa hala bile 1 puan alırlardı gibi gözüktü. Tamamen gereksiz bir klüp olsa da azıcık transferle ligde devam edebilir. Şu ekip (yönetim+takım) neden Samsunspor, Altay, Göztepe gibi seyircisi ve/veya tarihi olan klüplerde becerilip de bir araya getirilemez?

2)Galatasaray'a takım halinde 10 üzerinden 4.5 veririm, o da ite-kaka 3 puan geldi diye. Çünkü neredeyse onu bile beceremeyeceklerdi. Maç 2-1, rakip 10 kişiyken azıcık gerçek bir hücum oyuncusu olsa 2-2 yapmışlardı.

3)Meira antrenman filan yapıyorsa beni cümle alem ödemeli arasın

4)Kewell ile Arda'yı dönüşümlü olarak solda oynatmak lazım. Kewell sağda olmuyor, olmayacak. Arda da en iyi solda oynuyor ama diğer pozisyonlarda -orta va sağ- gene Kewell'dan iyi. Malesef maç başına 30-45 dakika arası gözüküyor Harry'nin geleceği. Ama öyle de çok faydalı olabilir. Üstelik ikisini de dinlendirme şansı bulunmuş olur. Yalnız sağ kanat gerekecek bu durumda takıma. Barış-Aydın-SerkanÇ-HasanŞ-Sabri bir Arda daha etmiyor işte. Hadi Barış sağ iç olarak tamam, o da formuna dönünce. Ama diğerleri yok. Aydın havalı havalı dolaşmak dışında bir şey katamadı henüz ve takıma girip oyununu oynayacak kadar bir süre sakatlanmadan duramıyor zaten. Nonda gider çok iyi bir sağ açık gelirse -mutlaka forvet özelliği de olan, yani içere iyi koşular da yapan, ama sağıyla iyi orta da yapan- belllki bu şablon oturur. Benim korkum ise takımın zaten içeriden dağılmakta olduğu gibi bir görüntü olması. Türkler-Alamancılar-Yabancılar gibi bir gruplaşma mı var benim mi hüsnü kuruntum bilmiyorum. Tek bildiğim çok parlak bir ışık görmediğim.

İyi ki hesapta maç yazısı yazmadım :))