14 Mayıs 2009 Perşembe

Beşiktaş 4-2 Fenerbahçe


Kupa gidince yok olduğum düşünülmesin. Beni tanıyanlar ve blogu az çok takip edenler iş durumlarını zaten biliyorlar ama olsun, yine de notumuzu düşelim. Bir sene daha eklendi, 26 oldu 27. Esprilerde de bundan başka bir değişiklik yok, aynı şakaları yılda bir kez görmeye alıştık. Artık beni fazla rahatsız etmiyor. Kupayı zaten çok önemsemem, sadece şampiyonlukla beraber olursa bir anlam ifade edeceğini söylemiştim de ama Beşiktaş'a kaybetmeyi, bir derbi maçında 4 gol yemeyi önemserim ve üzülürüm.
.
Sahaya çıkan Fenerbahçe 11'i ile ilgili çok yorum yapılabilir, her tercihe saygılıyım ama o oyuncu değişikliğine saygı duymamın imkanı yok. Aragones'in dahice değişikliği gelene kadar maç Fenerbahçe'nin istediği gibi gidiyordu, herhalde Mustafa Denizli'ye bir hak tanısalar o da rakibinin orta sahayı bir kişi eksiltmesini isterdi. Uğur çıktı, Semih girdi ve oyun o dakikada tamamen tersine döndü. Top Beşiktaş'da kalmaya başladı, 3-5 dakika içinde de gol geldi. Emre çıkıp Deniz girdikten sonra ise oyun tamamen koptu, maç çok daha farklı bir skorla bitebilirdi. Sebebi ve şekli ne olursa olsun Beşiktaş kazanmayı hak etti ve kazandı.
.
Sanırım kupa kazanılsa da Aragones gidecekti, o yüzden maçın kaybedilmesinin hayırlı olduğunu düşünenlere katılmıyorum. Daha fazla geç kalmamak, hemen yarın gerekli açıklamayı yapıp yeni sezonun planlamasına geçmek lazım.
.
İzmir'de 2005'de iş için 2,5 ay kalmıştım ve şehirden çok soğumuştum. Dün sevgim tekrar arttı, maç öncesi çok keyifliydi. Ufak tefek mevzular oldu ama İstanbul ile kıyaslarsak sıfır olay oldu bile denebilir. Bunda da sanırım en büyük pay İzmir polisinin, taraftara çok ılıman ve yapıcı yaklaşıyorlar. Gereksiz yere ortaya çıkıp, İstanbul polisi gibi itip kakmıyorlar. Küfür etmiyorlar, ortamı germiyorlar. Dün de çok az polis gördüm, sadece gerekli yerlerde kendilerini gösterdiler ve bence harika bir iş çıkardılar.

Finalde kazanmayı, bu keyifli ama yorucu İzmir seyahatinin karşılığını almayı tabii ki çok isterdim ama şimdi düşünüyorum da Fenerbahçe'nin bu sezonuna bir kupa yakışmayacaktı. Bu lanet yılın bitmesi için geri saymaktan başka yapacak bir şey yok. Sonrasında da yapılan hatalardan kimlerin hangi dersleri çıkardığını gözlemleyeceğiz. Herhalde sorumlu olan herkes camianın daha fazla hataya müsade etmeyeceğini anlamıştır.

5 yorum:

içiseni dışı beni dedi ki...

stada giriş kısmında polis kimlik kontrolü ve üst araması yapmak istyor.bunu baştan bir düzene koyamadıkları için beceremiyorlar ve büyük bir izdihama neden olup ezilmeler sözkonusu oluyor.devam ediyorum.kapı kuyruğunda 500 kişi sıraya girmiş içeri girmeyi bekliyor.karagümrüklüler denilen çete 100 kişi kadar gelip bu 500 kişilik sıranın önüne zorla geçiyor.itiraz edenler dayak yiyor.ortalama 20 k.gümrüklü birbeşiktaşlıyı dövüyor.kuyruktakiler polisden müdahale bekliyor.bir saat içinde bunun gibi 3 kavga çıkıyor.polis hepsini izliyor.maça giriyoruz.çok şükür izledik çıktık derken çıkışta tekrar bir arbede yaşanıyor.bir polis dönerek yumruk savuruyor kalabalığa.küçük bir kız çocugu suratına yiyor yumruğu ve üstüme düşüyor.

özet:polisin izmiri istanbulu yoktur.

Arkhe dedi ki...

Fenerbahçe tribününde kapalıdaydım, beraber gittiğim 3 ve orada buluştuğumuz 4 arkadaşımız da Beşiktaş kapalısındaydı ama bunları duymamıştım..

Ben böyle düşünmeme sebep olan şeyleri yazayım;

Kordon'da Sirena'da çıkan kavgaya müdahele etmeleri dışında polisi neredeyse hiç görmedim. İstanbul'da iki takım taraftarının diğerinin yanından bile geçmesine izin verilmezken İzmir'de Kartal Yuvası önünde takılan Fenerbahçe'liler gördüm.

Stada doğru fazla alkollü bir şekilde giderken arabayı kullanan arkadaşın elindeki birayı polis gördü, arabayı çevirdi, evrakları inceledikten sonra "yapmayın böyle, gününüz kararmasın" diyerek evrakları geri verdi.

Bizim tribüne giriş çok rahat oldu, adam gibi aranmadım bile. Beşiktaş'lı arkadaşlar çıkışta makara yaparlarken Fenerbahçe deplasman otobüsleri ana yoldan geçiyormuş. Beşiktaş'lıların otobüslere yaptığı hareketlerden tahrik olan Fenerbahçe'liler otobüsün camlarına saldırmışlar. O ara kenarda oturan çevik kuvvet polisleri ayağa kalkmış ve Beşiktaş'lılara sadece "yapmayın arkadaşlar" demiş, burada olsa direkt saldırırlardı. Beşiktaş'lılar da arkalarını dönüp kendi makaralarına devam etmişler ve olay kapanmış.

İlk anda aklıma gelenler bunlar, sen kötü örneklere şahit olmuşsun. Doğrudur, olmuştur ama İzmir'de öyle bir ortamda hiç olay çıkmamasını şehrin havasına suyuna bağlamaktansa polisin tavrına bağladım..

Patasana dedi ki...

Polis hakkında hatırladıklarım:
Maraton bileti ile kale arkasında girmeme izin verdi, kale arkasından kapalıya tırmanmama da izin verdi. İstanbulda olsak kötü dayak yerdim...

içiseni dışı beni dedi ki...

polis genele göre evet ılımlı davrandı.ama sadece sirena'da değil denizatı tarafında da kavgalar çıktı.bir fenerbahçe formalı genç beşiktaşlılarca gözümüzün önünde linç edilmeye çalışıldı.polis sadece araya girerek kurtardı genci.daha sonra bir süre o bölgeye geçmek isteyen fenerbahçe formalıları 1-2 saat denizatı kısmına geçirtmedi.evet genel anlamda elbete istanbulla kıyaslanamaz.hele meşale show günü yaşananlar yutulur cinsten değildi.belli ki siz kapalı kısımlarda izlemişsiniz.kale arkası girişleri tam bir izdiham ve dövüş meydanı halindeydi.

mercidabik dedi ki...

Merhaba,

Eline sağlık, kaliteli bir futbol blogu yaratmışsınız. Biz de kısa bir süre önce sadece taraftarların yazıp çizdiği ve sadece futbola adanmış bir sosyal ağ sitesi açtık: www.ofansif.com

3 sloganımız var: İlla ki Futbol, Tribün Demokrasisi ve Taraftar Basını. Spor basınının bugün hiçbir taraftarı tatmin etmediği hepimizin malumu, o yüzden taraftarın kendisine futbol tutkusunu ifade edebileceği araçlar sunmak burayı alternatif ve samimi bir futbol medyası haline getirmeyi hayal ediyoruz.

Aynı kulvardayız ama birbirimize rakip değiliz, tam tersine eli kalem tutan taraftarları Ofansif'te görmeyi çok isteriz. Her tür işbirliğinden ve dışa açık bir yapıdan tarafız. Ofansif'teki her post'una kendi blog linkini eklemen, profilinde de blog linkini koyman mümkün. Blog trafiklerine de olmulu yansısın diye bu tür linklere "no follow" tanımlamadık zaten.

Uzun sözün kısası Ofansif'i denemeni ve fikirlerinle, yazılarınla ve aklına gelebilecek her tür öneriyle bizimle temas etmeni umuyoruz.

Kolay gelsin,

ogan@ofansif.com
www.ofansif.com