12 Şubat 2010 Cuma

Bursaspor 3-1 Fenerbahçe

Fenerbahçe'nin bu akşam elenmesi yıllarca unutulmazdı, iyi kurtardılar. Bir ara bu kupayı hayatımın sonuna kadar göremeyeceğimi düşündüm.

Önce şunu söyleyeyim, ben de bu maça böyle bir kadroyla çıkardım. Bugün sahaya çıkan takımın Bursaspor'dan kötü olduğunu, en azından fark yiyecek kadar zayıf olduğunu söyleyemeyiz. Sorun kafada, ilk maçın skoru herkesi fazla rahatlatmış. Canımı sıkan oyuncuların performansından çok bu kafa yapısı. Daha 1. dakikada Volkan zaman geçiriyor. 30. dakikada skor 2-0'ken bir başkası zaman geçiriyor. Sen sahaya öyle bir kafayla çıkarsan böyle bir kabus görürsün. Bugün oynayan oyuncular bile ilk maçta takımın göstermiş olduğu isteği ve arzuyu gösterseydi iş hiç buralara gelmezdi, herkes için rahat bir gece geçerdi.

Fenerbahçe ayağında hiç top tutamıyordu, zaten kadro buna müsait değildi. Top daha çok Bursaspor'da kalacak, geride pozisyon vermeyerek kontra atak kovalanacaktı. İlk 15 dakikada önce Gökhan Gönül, sonra da Güiza'nın güzel pasıyla Gökhan Ünal birer net fırsattan yararlanamadılar. Biri gol olsaydı maç o dakikada bitecekti. Bursaspor da bu dakikalarda istediği çoğu şeyi yapamıyordu, sadece orta sahadan bile olsa Ali Tandoğan'ın ceza sahasına kullandığı serbest vuruşlarla gol kovalıyordu ama Wederson'un gevşekliği hiç olmayacak bir pozisyonda Bursaspor'u öne geçirdi. Fenerbahçe'nin fazla adamla hücuma çıktığı nadir ataklardan birinin dönüşünde ise Bilica'nın yaptığı penaltı sonucunda Bursaspor iki farkı yakaladı. Bilica artık iyice canımı sıkmaya başladı, Lugano yanında Bekir deneseler sanırım hayır demeyeceğim. Bu dakikadan sonra Bursa'lı futbolcular da turu geçebileceklerine inandılar ve çok iyi mücadele etmeye başladılar. İlk maçta Volkan Şen'i sahada görmeyince rahatlamıştım, bu maçta ne kadar bela yaratabileceğini gösterdi. Fenerbahçe sağ kanadını Bekir ve Gökhan iyi kapadı ama Ali Tandoğan ile Volkan sol kanadı ciddi hırpaladılar.

İkinci yarıda oyunda kalması durumunda büyük ihtimal atılacak olan Bilica yerine Emre sahadaydı, Deniz de stopere geçmişti. Bu değişiklikle oyun biraz daha Fenerbahçe'ye döndü, top Fenerbahçe'de kalmaya başladı. Bursaspor 60. dakikaya kadar rakip kaleye neredeyse hiç gidemedi ve Fenerbahçe Güiza ile net bir pozisyondan yararlanamadı. Ama yine rakip kaledeyken ve ne olduğunu anlayamadan Fenerbahçe çok acemice bir gol yedi. Trt sağolsun, çok da anlayamadık ama bir baktım ki Fenerbahçe stoperleri buhar olmuş. Orta bomboş, iki Bursa'lının peşinde Wederson var. Bu golden sonra da Fenerbahçe hakimiyeti devam etti ve Bursa'da tribünler de sustu. Alex oyuna girdi, Fenerbahçe gol atabilecek hissini vermeye başladı. Oyunun ikinci devre Fenerbahçe'nin kontrolünde geçmesinde Bursa'lı oyuncuların fizik olarak düşmesinin de etkisi var, istedikleri farkı yakalayana kadar büyük efor sarf ettiler. Maç uzatmaya gidecek derken de Gökhan'ın güzel pası sonrasında Güiza'dan gelen biraz kısmete bir gol vuruşu ile de kupaya dramatik bir şekilde veda ettiler. Bu Güiza gerçekten ilginç bir adam. Yine bolca küfür yediği maçta çok kritik bir gole imza attı.


Ertuğrul Sağlam'ı severdim ama Bursa'da ona bir haller oldu. Saha kenarında sürekli tribünlere oynuyor, taraftarları da hakemin üzerine salmak için elinden geleni yapıyor. Maç sonrası söylediği şeyleri de, saha içinde yaptığı hareketleri de onda eskiden görmezdik. Cüneyt Çakır iki takım aleyhine de hatalı düdükler çaldı, çok basıt fauller verdi. Deniz'in topa başka türlü yükselme şansı yok, ben penaltı vermezdim. Beşiktaş'ın Antalyaspor karşısında bulduğu penaltıya benziyor, ona da vermem demiştim. Tam bir karambol. Rakip oyuncunun eline mi yoksa başka bir yerine mi çarptı bilmiyorum ama neticede değdiği yer ile Deniz'in eli arasında 10-15 cm. mesafe var. Ağır çekim yanıltıcı oluyor, normal oynatarak üst üste izledim ve bence oynama değil çarpma var. Bunun dışında Bilica'yı atabilirdi ama Ali Tandoğan ve İglesias da atılabilirdi. Hatta sarı kartlı Turgay'ın abartılı itirazlarına ikinci sarı kartı çıkarsa hakem Cüneyt Çakır olduğu için buna hiç şaşırmazdık. Art niyetli olsaydı 3. golden önce Emre'ye yapılan harekete de faul verebilirdi. Bu maçta Cüneyt Çakır hatalar yaptı ama kasıtlı olduğu ima etmek saçmalık. Ertuğrul ile başladık, bu bölümü onunla bitirelim. Sakatlığı tam geçmemiş Sercan'ı sahaya sürmesini de yadırgadım. Yazık işte adama, yine sakatlandı. Gerçekten üzüldüm.

Bursaspor için gerçekten çok dramatik bir maç oldu, neredeyse imkansızı başarıyorlardı ama olmadı. Bu şekilde elenmenin de etkisi olabilir ama Bursaspor taraftarları için de bir ufak şey söylemezsem rahat edemeyeceğim. Yanlış hatırlamıyorsam yakın zamanda Galatasaray taraftarlarına saldırdılar. Beşiktaş ile durumlar zaten ortada, şimdi de sanki Fenerbahçe'yi karşılarına almak için çaba gösteriyorlar. Nefret ile beslenir bir halleri var ama bence yanlış yapıyorlar. Geçen hafta Kadıköy'de ufak gerginlikler olmuştu, bu maç sonrasında da bir şeyler olmuş. 2 haftaya tekrar Kadıköy'e gelecekler, umarım orada da özellikle maç öncesinde aynı kafayla devam etmezler.

Kuralar çekildiğinde turun ortada olduğunu düşünüyordum, ilk maçta büyük bir avantaj elde eden Fenerbahçe son dakikada bulduğu tek golle turu aldı. İki maçı da düşündüğümde hak etmediklerini söyleyemem. Bu maçta bile pozisyon, topa sahip olma gibi istatistikler neredeyse eşit ama yine de böyle olmamalıydı. Neticede Fenerbahçe'nin 3-0'lık bir avantajla gittiği bir deplasmandan turu son dakikada bulduğu bir golle geçmesinden kimse mutlu olmaz. Futbolcular Bursaspor ile oynanan iki maça da baksınlar ve nelerin farklı olduğunu düşünsünler. Zaten Volkan bir kısmını maçtan sonra söylemiş, "onların yarısı kadar koşmadık" demiş.

Umarım bu maç herkese iyi bir ders olmuştur. Biz bir süredir izlediğimiz istekli ve mücadeleci takımdan çok memnunduk. Kazanırken bile mutlu etmeyen Fenerbahçe'ye bu saatten sonra tekrar dönmesinler.

1 yorum:

sallanyuvarlan.blogspot.com dedi ki...

Berbattı,rezaletti maç orta sahaya tabiri caizse iki odun olan selçuk ve denizi koyarsan 5 tane de yersin 6 tane de,adamlar orta sahayı rahatça geçtiler. Daha fazlada atabilirlerdi,ikinci yarı emre girince biraz oyun açıldı,sonra alex i aldık ve guiza işi bitirdi. Guiza maçın en kötüsüydü ama gökhan ünal oyunda kalsaydı daha iyi demişimdir. Özellikle yüzde yüzlük golü atamadı guiza ,gökhanın pasında ne desem bilemiyorum. Bu arada bursalı taraftarlar buraya gelecek ve hoş karşılanırlar mı bilmem.malum grubun lideri birşeyler demiş iş,Tribün ölmüştü benim haberim yokmuş.Yazı için eyvallah.