Bu şartlar altında sahada oynanan oyunu yorumlamak anlamsız. Söylemek istediğim sakatlıklar değil, bir takım kendi sahasında oynarken tribünlerde takımının yenilmesini isteyen 3-5 bin kişi varken futbol yorumlamak bana mantıklı gelmiyor. Üç farkla mağlup oynarken sahada hala yürüyen, skordan azıcık utanç duymayan futbolcuları temize çıkarmak mümkün değil ama bu kulübün asıl sorunu da onlar değil.
Bu insanlar hiç sıkılmadan her sene orada burada bize tekme atarak oynamayı adet haline getiren Kayserispor lehine tezahurat yaptılar, önce 3. sonra da 5. golü istediler. Skor 2-1 olduktan sonra hakem Uğur'a yapılan faulü atlamasa, o baskıdan beraberlik gelse ve maç dönse yine aynı adamlar en büyük payı kendilerine alacaklardı. Maçın sonuna doğru bir de utanmadan "I love you Zico" diye bağırdılar. Alkmaar maçında "Yönetim bu takım senin eserin" ile birlikte "Zico istifa" tezahuratlarını başlatanlar da aynı çakallardı, o zaman da aradıkları fırsatın ellerine geçtiğine inanmışlardı. Ne yazık ki yine bu çakalların istediği oluyor, takım kötü gidiyor ve taraftar da bu adamlara destek vermeye başlıyor. Bu iş buradan dönerse hangi yüzle o stada gelecekler merak ediyorum.
Dün akşam çakallar Kayserispor ile birlikte 3 puan daha aldılar. Kazanırlarsa ve başkan giderse bir devir kapanacak. Bir dönemin kapanmasının faydalı olup olmayacağı tartışılır ama eğer kapanacaksa da bu şekilde nankörce kapanmasını ben sindiremiyorum. Bir tarafım "Başkan istifa et" diyor, o gittikten sonra arkasından yakılan ağıtları göreyim istiyorum. Diğer tarafım ise inadına hemen bugün seçimlerde adaylığını açıklasın istiyor.
Bir insan kendi taraftarından nefret eder mi? Ben ediyorum. Aslında taraftardan değil de o taraftar görünümlü çakallardan nefret ediyorum..
Devre arasında Fenerium üst tam ortada yer alan 'tribüncü' bir arkadaş "Bugün Başkanı indirmeye geldik" dedi. Adamların maça bakışı bundan ibaret işte, bunların tek derdi kendi kişisel egoları, bunlar Fenerbahçe'yi umursamıyorlar. Bu dönemi minimum kayıpla atlatmak lazım diyordum. Takım kötü, eksikler fazla, sorunlar var, bu arada ne kadar az geride kalsak o kadar iyi diye düşünüyordum ama bunlar yetmezmiş gibi böyle bir durumda takıma en çok yardım etmesi gereken taraftar da takımın karşısındaki en büyük engel oldu. Dün ilk düdükle başlayan protestolar, takım golü yedikten sonra "tribüncü" olmayan standart taraftardan da çok kolay destek buldu.
Bu insanlar hiç sıkılmadan her sene orada burada bize tekme atarak oynamayı adet haline getiren Kayserispor lehine tezahurat yaptılar, önce 3. sonra da 5. golü istediler. Skor 2-1 olduktan sonra hakem Uğur'a yapılan faulü atlamasa, o baskıdan beraberlik gelse ve maç dönse yine aynı adamlar en büyük payı kendilerine alacaklardı. Maçın sonuna doğru bir de utanmadan "I love you Zico" diye bağırdılar. Alkmaar maçında "Yönetim bu takım senin eserin" ile birlikte "Zico istifa" tezahuratlarını başlatanlar da aynı çakallardı, o zaman da aradıkları fırsatın ellerine geçtiğine inanmışlardı. Ne yazık ki yine bu çakalların istediği oluyor, takım kötü gidiyor ve taraftar da bu adamlara destek vermeye başlıyor. Bu iş buradan dönerse hangi yüzle o stada gelecekler merak ediyorum.
Dün akşam çakallar Kayserispor ile birlikte 3 puan daha aldılar. Kazanırlarsa ve başkan giderse bir devir kapanacak. Bir dönemin kapanmasının faydalı olup olmayacağı tartışılır ama eğer kapanacaksa da bu şekilde nankörce kapanmasını ben sindiremiyorum. Bir tarafım "Başkan istifa et" diyor, o gittikten sonra arkasından yakılan ağıtları göreyim istiyorum. Diğer tarafım ise inadına hemen bugün seçimlerde adaylığını açıklasın istiyor.
Bir insan kendi taraftarından nefret eder mi? Ben ediyorum. Aslında taraftardan değil de o taraftar görünümlü çakallardan nefret ediyorum..
Eskiden Fener'in Fener'den başka dostu yok derdik ama şimdi görüyorum ki artık bizim bizden büyük düşmanımız yok..
1 yorum:
Alayına İsyan İnadına Fener...
Yorum Gönder