Metalist Kharkiv'de benim ve çevremdekilerin dikkatini özellikle iki oyuncu çekti, 30 numaralı defans oyuncusu Papa Gueye ve 50 numaralı Jackson Coelho.
Papa Gueye 1984 doğumlu ve 1.92 boyunda, iki maçta da harika oynadı. Çok güçlü bir adam, fiziğine bakınca hava toplarına hakim olması normal ama aynı zamanda ayaklarına da hakim. Wikipedia'ya bir göz attım, "Papa is able to do everything, just give the time" gibi bir söylem var. Jackson Coelho ise 1986 doğumlu ve 1.89 boyunda. İlk maçta çok beğenmiştim, dün de 40 metreden inanılmaz bir gol attı.
Gueye Metalist'e yine bir Ukrayna takımından gelmiş, öncesi Senegal. Jackson'ın ise genelde kirada geçen daha hareketli bir geçmişi var ama o da çok parlayamamış. Pek tanınmayan takımlardan bu tip oyuncular çıktığında bizim medyada ve taraftarlarda genelde hep aynı muhabbetler döner, "bak adamlar nasıl bulmuş, biz ona buna milyon Eurolar verelim" diye kendi takımlarını eleştirirler ama buna asıl kendilerinin sebep olduklarının farkında değiller.
Fenerbahçe sezon başında bu iki oyuncuyu transfer etseydi neler konuşulurdu çok belli, "Bu adamları nereden buldular! Millet Baros'ları alırken biz adı sanı duyulmamış iki adam alıyoruz!". Mesela Kiev maçından sonra "Mehmet Yıldız bizde olsaydı bu maçı kazanırdık." diyenler var ama kulüplerinin böyle transferler yapmasını mümkün kılmayanlar da onlar. Eleştirirken Avrupa'dan örnekler vermeyi çok seviyoruz ama yönetimlerin o şekilde davranmasına da müsade etmiyoruz.
Türk futbol seyircisinin çok eleştirdiği Türk medyasıyla hiç farkı yok, aslında belki de medya bizim aynamız olmuş..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder