21 Şubat 2010 Pazar

Beşiktaş 1-1 Galatasaray


İnönü'de Galatasaray maçı izlemeyi çok istiyordum, bu maç bir kombine denk gelince kaçırmadım. Maçtan ziyade maçın öncesi bambaşka bir keyif. Hava da güzel olunca balık pazarında rakı içmek ayrı bir zevk veriyor. Aslına bakarsanız maça gitme hevesim 90 dakika için değil daha çok maç öncesini yaşamak içindi.

Maç öncesi tahminim beraberlikti, hatta tam olarak böyle bir skor bekliyordum ve bunu arkadaş ortamında dile getirmiştim. Kapalı Alt'ın en önünde izledim, oradan maç yorumu yapmak sağlıklı olmaz ama benim gördüğüm maçın hakkının beraberlik olduğu. Beşiktaş'ın baskı kurduğu ve pozisyon bulduğu bir bölüm varmış. "Mış" diyorum çünkü tam o bölümde, ilk devrenin sonuna 10-15 dakika kala bulunduğum yerde çıkan kavga beni maçtan tamamen kopardı. Maçın en hızlı bölümü de bu dakikalar olmuş.

Maçtan önce Galatasaray oynamadan bu skora razı olurdu ama son 10 dakikada giden 2 puan mutlaka can yakmıştır. Galatasaray'ın bulduğu golden başka net bir pozisyonu olduğunu hatırlamıyorum. Beşiktaş kazanmayı daha çok istese de yine üretemedi. Aslında goller de hatalardan geldi. Galatasaray'ın golünde hata Sivok'a aitti, beraberlik golü ise Leo Franco'nun hatasıyla aynı Sivok'dan geldi.

Tribünlerde, en azından benim olduğum yerde hakeme fazla bir tepki olmadı. Tartışmalı pozisyonları telefonda duydum ama Keita'nın dirseği dışındakileri göremedim. Sanırım Galatasaray lehine verilmeyen bir penaltı ile Barış'a çıkmayan kırmızı kart tartışılıyormuş. Ben bu yazıyı yazarken televizyonda Keita'nın dirseğini gördüm, acımasız bir hareket yapmış. Sancak'a savurduğu yumrukla birlikte bu 3. vukuatı oluyor, rakiplerinin canını yakmak için kasıtlı vuruyor. Burası Türkiye, biri bir gün cezasını saha içinde kestikten sonra sızlanmak işe yaramaz. Önce Keita'ya da ses çıkarmak lazım.

Galatasaray kazansaydı büyük bir iş başarmış ve önemli bir adım atmış olacaktı. Büyük bir ivme yakalayabilirlerdi ama olmadı. Ne yalan söyleyeyim ben beraberlikten önce Beşiktaş galibiyetini tercih ederdim. Neticede yine de bu geceyi nispeten daha mutlu bitiren taraf Galatasaray oldu. Beşiktaş ise bazı şeylerin üstünü geçici olarak kapatma fırsatını kaçırdı.

4 yorum:

Bolat dedi ki...

bir fenerli olarak ben de bjk nin galibiyetini istiyordum... zira bjk deplasmanindan beraberlikle cikan bir galatasaray aslinda hicbir sey kaybetmemis demektir. bizim ise sampiyonluktaki rakibimiz galatarasay, bjk degil...

madrid deplasmanin arkasindan inönü'den cikartilan beraerlik... galatasaray bu cok kritik sürecleri maalesef cok iyi atlatiyor...

genelde bu ihtimale agirlik veriyordum zaten saniyorum gerceklesecek olan durum da o, ibre galatasaray'a dogru kaymakta...

esperanza dedi ki...

balik pazarinda raki :/

Arkhe dedi ki...

Sen bir gel, en güzelini yaparız. :)

esperanza dedi ki...

eyvallah kardesim :)