27 Nisan 2010 Salı

Kasımpaşaspor 0-1 Fenerbahçe

.
Fenerbahçe Pazar günü çok önemli bir galibiyet aldı ve çok kritik bir haftada liderliğe oturdu. Fenerbahçe’yi şampiyon ilan etmek büyük saçmalık ama etrafta böyle bir hava var. Artık ipler Fenerbahçe’nin elinde tamam ama biz bir 2006 yaşadık, bu kez o hataya düşmemek lazım.

Böyle bir haftada spor programlarını seyretmek, gazete okumak normalde bir Fenerbahçe’liye zevk verir ama ben 10 saniye bile dayanamıyorum. İşlerimin yoğunlaşması ve gündemi bu ara çok takip edemiyor olmam da sanırım benim şansım oldu çünkü konuşulanlar, yazılanlar gerçekten mide bulandırıcı.

Hakem ya da federasyon eleştirilene itirazım yok, bu düşünceler normal ama bazıları gerçekten hastalıklı düşünceler. Bence 2-3 hatalı kararı olan Bünyamin Gezer’in maçı berabere bitirmek için uğraştığın, bir hakemin maçı nasıl berabere bitirebileceğini anlamasam da anlamaya çalışabilirim ama aşağıdaki iddialara aklım ermiyor.

Murat Şahin gibi bir adama Zalad muamelesi yapıyorlar, Kasımpaşa’ya maç sattı diyorlar, Bobo ve Leo Franco için bile şike iması yapıyorlar. Yetmiyor, Tanjevic sonrası maçlarına bakmadan Fenerbahçe basketbol takımı Galatasaray küme düşsün diye Bornova’da maç sattı diyorlar, Galatasaray’lı futbolcular Bursaspor’a karşı golleri bilerek kaçırdı diyorlar. İşin garibi bunları sadece Ahmet Çakar, Gökmen Özdenak gibiler değil aklı başında bilinen çevremizdeki insanlar da söyleyebiliyorlar. Hepsi birer Gökmen Özdenak oluyor, Ahmet Çakar oluyor ama farkında değiller. Kazayla Keita’nın ters kafası kendi kalesine gol olsaydı neler olurdu düşünemiyorum. İnsanlar bilinçlerini kaybetmişler, acaip bir dunyada yaşıyorlar.

Bunlarla beraber Kasımpaşa karşısında 20-25 dakika Türkiye’de hiçbir takımın kolay kolay yapamayacağı bir tempo yapan ve sahanın her yerinde rakibi 3 kişi karşılayan takımı, acıyla oynayan Özer’i, haftada en fazla iki antreman yapabilen ama kendini paralayan Gökhan’ı, Selçuk’un dirilişinı, Alex’in yarattığı güzellikleri, tüm oyunculardaki istek ve kazanma azmini, golden sonra oyuncuların hırsını ve daha bir başka gol sevinçlerini, nasıl bir birliktelik içinde olduklarını göremiyorlar.

Kısa vadede amaç tadı kaçırmak, uzun vadede ise yeni bir 2006 yaşatmak. Kısa vadede başarılı oluyorlar, bazılarımızın tadını kaçırıyorlar ama futbolcuların bu mücadelesi, bu savaşı aynen devam ederse uzun vadede kazanan Fenerbahçe olacak. Şimdi kaçırdıkları tad o zaman fazlasıyla geri gelecek ve sonra da Fenerbahçe’liler için bu dünya yanacak..

3 yorum:

Temur dedi ki...

Sabri'nin kornere attığı topta GS kalesine gol olsaydı ortalık yıkılabilirdi keza

Arkhe dedi ki...

Önce gülmekten yıkılırdık. :)

Cengizhan TÜRKİŞ dedi ki...

şampiyon olalımda nasıl yanarmış o dünya göstermek lazım böyle şeref.zlere