
Dünya Kupası’nda ikinci maçlar tamamlandı ve gruplarda işler iyice karıştı. Gün geçtikçe daha heyecanlı maçlar izliyoruz, bir takımın kazanmak zorunda olması maçları iyice güzelleştiriyor. Vuvuzela sızlanmaları azaldı, ‘maçlar sıkıcı geçiyor’ lafları bitti. Sadece hakemler hakkında bazı şikayetler var ki haksız olduklarını söyleyemeyiz. Kötü yönetimler, skora etki eden hakemler izliyoruz. Muhtemelen FIFA’nın talimatlarının da etkisi ile kolay çıkan kartlar görüyoruz.
Kupa için bir favori söylemek zor, favorilerin hepsinin şansı hemen hemen aynı ama o favoriler arasında gruptan çıkmama ihtimali olanlar da var. Takımlar arasında büyük güç farkları yok, bu yüzden çok gollü olmasa da çok çekişmeli maçlar izleyebiliyoruz. Neredeyse her grupta her takımın yola devam etme şansı var, son maçlar çok daha heyecanlı geçecek. Genel görünüme şöyle bir baktığımızda ise Güney Amerika takımlarının Avrupa’ya oranla daha iyi durumda olduklarını söyleyebiliriz.
Turnuvanın ilk maçları sonunda öne çıkan takım Almanya olmuştu ama o Almanya sonrasında hakemin konuşulduğu maçta Sırbistan’a kaybedince gruptan çıkma şansını da tehlikeye atmış oldu. Maçın henüz 40. dakikasında 6 sarı bir de kırmızı kart gördük. Bu yönetimden zararlı çıkan taraf ise Almanya oldu. Önce Klose’yi kaybetti, bir dakika sonra da kalesinde golü gördü. Bu noktada Klose’yi de eleştirmek lazım, hakemin nasıl bir yönetim gösterdiğinin farkında olup biraz daha dikkatli olmalıydı.
Almanya eksik kalmasına rağmen etkisiz kalmadı ve rakip kalede özellikle Podolski ile net pozisyonlar buldu. Aynı Podolski, Vidic’in yaptığı saçma sapan bir elle müdahele sonucunda kazanılan penaltıyı da gole çeviremedi. Aslında izlediğim oyun bana penaltı kaçmasına rağmen Almanya’nın beraberlik golünü bir şekilde bulacağını hissettiriyordu ama Löw’ün oyuncu değişiklikleri ibreyi Sırbistan’a çevirdi. Mesut iyi bir gününde değildi ama ne olursa olsun ben onu kenara almazdım. Müller de mutlaka sahada tutacağım oyunculardan olurdu. Değişiklikler sonrasında Sırbistan yediği baskıdan kurtuldu ve hatta oyunun kontrolünü de eline aldı. Farkı arttıracak pozisyonlar da buldular fakat yararlanamadılar.
Grubun diğer maçının sadece ikinci devresini izleyebildim ama o bile bana yetti, çok keyifli bir maçtı. Avustralya öne geçti ama Kewell gol çizgisinde topa elle müdahe edince Gana penaltı kazandı ve Kewell da normal olarak kırmızı kart gördü. Avustralya henüz ilk yarıda 10 kişi kalınca maç tek taraflı bir hale döndü. Gana kurduğu yoğun baskıdan gol çıkaramadı, maçın sonlarına doğru Avustralya da maçı kazandırabilecek posiyonlar buldu ama yararlanamadı. Son maçlarda Almanya ile Gana’ya bir beraberlik yetiyor. Gönlümden geçen iki maçın da berabere bitmesi Almanya ile Gana’nın gruptan beraber çıkması.
Kupanın en büyük favorilerinden olan İngiltere şu ana kadar beklentilerin çok altında kaldı. Favoriler puan kaybedebilir, Amerika karşısında olduğu gibi bir oyuncunun hatası 3 puanı alıp götürebilir ama olay sadece bu değil. İngiltere kötü oynuyor, hiçbir şekilde tempo yapamıyor. Bunun sadece taktiksel bir sorun olduğunu sanmıyorum. İngiltere’yi elemelerde defalarca izlemiş bir adam değilim, o yüzden saha içi düzende nelerin yolunda gitmediği konusunda ukalalık yapamayacağım ama oyuncuları hepimiz izledik, neler yapabildiklerini biliyoruz. Sanki hepsi bireysel olarak çok formsuzlar, çok basit pas hataları yapıyorlar. Cezayir karşısında çok az pozisyon buldular. Maç sonrasında en büyük tepkiyi alan Rooney ayakta duramıyor, ayağında top tutamıyor. Slovenya karşısında kazanmaktan başka çareleri yok. Farklı bir galibiyet onları kendine getirecektir ama elenme stresi iki takım arasındaki büyük güç farkına rağmen maçı sürprize açık bir hale getiriyor.




Ne Slovakya-Paraguay maçını, ne de İtalya-Yeni Zelanda maçını izledim. İki maç hakkında skorlar dışında hiçbir bilgim yok, golleri bile göremedim. Honduras ve Kuzey Kore ile birlikte turnuvanın en zayıf takımlarından biri olarak gösterilen Yeni Zelanda iki maçında da yenilmedi. Bu grupta 4 takımın da gruptan çıkma şansı var. Kazayla İtalya’nın çıkamadığı gruptan Yeni Zelanda çıkabilirse acaip bir olay olur ve kupa tarihine geçerler.

Diğer maçta ise Portekiz Kuzey Kore’yi 7 golle geçti, biraz da ayıp etti. Ben maçı izleyemedim, sanırım izleyebilseymişim bu maç varolan Portekiz ve C. Ronaldo nefretime önemli katkılar yapabilirmiş. Skoru kesinlikle eleştirmiyorum ama saha içinde yine çirkin ve rakibi aşağılayan hareketler yapmışlar. Bu sonuçla Portekiz önemli bir averaj avantajı yakalamış oldu. Fildişi Sahili ve Keita Cuma günü Kaka’sız hatta belki de Elano’suz Brezilya’nın Portekiz’i yenmesi için dua edecek.


1 yorum:
çok doyurucu bir yazı olmuş ellerine sağlık
Ödüllü Hız Oyunu
Yorum Gönder