Malum, ben de Inzaghi'yi sevmeyenelerdendim. Sebepler klasik, en başta AC Milan için oynaması, çirkeflik derecesinde itirazları, vücut dili ve tabii ki çok basit gollerden sonra dünyanın en güzel golünü atmış gibi sevinmesi, vs.. Ondan hiç haz etmeyen bir arkadaşım daha var. Nereden çıkardıysak Inzaghi'ye her daim "sünepe" deriz. PES için toplanılan gecelere de damgasını vurmuştur, karşımda oynuyorsa mutlaka onun ayağından gol yerim. "Al işte, yedik yine sünepeden" tepkisi bizde artık bir klasik haline gelmiştir.
Ama Real Madrid maçı ile beraber bu adama çok daha fazla saygı duymaya başladım ve hatta bir taraftan ona karşı hafif bir sempatim olduğunu da fark ettim . Adamın sürekli o çirkin gollerden atması, Playstation'da bile boş geçmiyor olması beni tebessüm ettiriyordu. Ve bu adam sürekli gol atmaya devam ederken 37 yaşını bitirmiş, 38'e doğru yol alıyordu.
Sakatlandığı yeni duydum, çok üzüldüm. Sezonu kapatmış, 37 yaşındaki bir oyuncunun böyle büyük bir diz sakatlığından sonra geri dönmesi normal şartlarda çok zor ama bu adam normal değil, bu adamda çok acaip bir hırs var. Geri dönebilmesini çok istiyorum. Dönsün de boş kaleye ofsayttan bir gol atıp deliler gibi sevinsin ve beni yine çıldırtsın.
Yapar mı? Bence yapar..
***
Hayat ve futbol birbirine benzer. Bir dakika önce topu kazanmak için mücadele ederken, biraz sonra yerde ellerinizle dizlerinizi tutuyor olabilirsiniz. Kulübüm, hocam, takım arkadaşlarım ve taraftarlarımız. Bu kötü günümde bana herkes destek oluyor. En kısa sürede sahalara geri dönerek bu sevgiyi karşılıksız bırakmayacağım.
Pes etmeyeceğim. Bu macera henüz bitmedi.
Filippo Inzaghi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder