19 Kasım 2009 Perşembe

Umursamadığım Milli Maçlar


Ben hiç değinmedim ama dünyanın dört bir tarafında milli maçlar oynandı. Zaten milli takımlardan büyük turnuva haricinde pek keyif almam, hele bir de Türkiye olmayınca maçları sadece bloglardan ve özetlerden takip ettim. Çok da umursamadım.

Geceye damgasını Henry'nin eli vurdu. Herkes ondan soğumuş, her yerde büyük bir tepki var. Tabii ki bu haklı bir tepki, benim gibi Fransa milli takımını sevmeyenlerin sinirleri daha da fazla bozuldu ama nedense ben Henry'den o kadar da soğumadım, soğuyamadım. Hala seviyorum, onu bir anda silmedim. Aynı eliyle gol atan Messi'yi silmediğim gibi. Tek söyleyeceğim şey keşke Henry golden sonra o kadar sevinmeseydi. Belki tepkiler de bu kadar büyük olmayacaktı. İrlanda da maçın tekrarını istiyormuş, bir şey çıkacağını sanmıyorum.

Futbol dünyasının en çok ilgisini çeken maçlar Cezayir ve Mısır arasında oynandı. Bu kez çoğunluk mutlu oldu, Dünya Kupasına giden Cezayir oldu.

Rusya kendi evinde yediği golün bedelini ağır ödedi, Güney Afrika'ya Slovenya gidiyor. Haliyle yurdumda Hiddink heyecanı başladı. Nedense bana hala olması pek mümkün gözükmüyor ama belli olmaz, reddedilemeyecek bir teklif gidebilir.

Portekiz Bosna Hersek'i deplasmanda da yenerek Dünya Kupası biletini alan bir diğer ülke oldu. Üzüldüm. Bosna Hersek'in gitmesini istiyordum. İlk maç kaçırdıkları gollere yansınlar. Yunanistan da deplasmanda Ukrayna'yı yendi ve Güney Afrika sevincini yaşayan bir diğer ülke oldu. Onlar gidip de biz gidemeyince sanki insanın üzüntüsü biraz daha artıyor.

Yazıya eklediğim fotoğraf ise Almanya - Fildişi Sahilleri maçından ki gecenin en özel maçı bu olmuş.. Bu fotoğrafı Borges'den aldım, maçtan en az bunun kadar güzel kareleri orada görebilirsiniz..

1 yorum:

Pamukk dedi ki...

bedduanız tutmadı bayım RONALDO dünya kupasında hahayttt