19 Nisan 2010 Pazartesi

Fenerbahçe 1-0 Beşiktaş


Hakem işine girmiyorum, bence iki takımın aleyhine de önemli hatalar yaptı. İki tarafın da öne çıkartabileceği birçok karar var, hakem tek taraflı bir yönetim göstermedi. Sadece maçın içine etti ki bu da zaten beklediğim ve korktuğum bir şeydi. Ama 58 numaralı Fenerbahçe formasını giyen adamdan sonra hakemin ne yaptığının en azından benim için önemi kalmadı. Maç yazısı yazasım yok, kimseyle hakem ya da oynanan futbol üzerine de tartışmam. Bilica’ya bakışım zaten pek iyi değildi, bu olayı abartıyor olabilirim diye düşündüm ama etrafa biraz baktığımda gördüm ki aynı ruh halinde olan birçok Fenerbahçe’li var.

Beşiktaş’ı yenmişsin, goller kaçırmışsın ve maç sonunda belki de şampiyonluğu almışsın ama buna rağmen bugün önemli sayıda Fenerbahçe taraftarının yüzü gülmüyor. Sebebi de Bilica. Beşiktaş’lıların söyledikleri umrumda değil, zamanında Emre Nobre’ye basur ameliyatı yaparken o futbolcuyu eleştirmeyenlerin Bilica’nın yaptığı şeyi bir Beşiktaş’lı futbolcunun yapması durumunda gönerilmesini isteyeceklerinden emin değilim. Hele ki Beşiktaş’lılar kadar ses çıkaran Galatasaray’lılar var ki Keita’yı bile savunabilen güruhun konuşmaya hiç hakkı yok. Beni onların ne dediği ve ne düşündüğü ilgilendirmiyor. Beni Fenerbahçe ilgilendiriyor.

Bilica’nın yaptığı hareket üzerine söylenebilecek şeyler az çok belli, bu maçtan önce de onu Fenerbahçe formasına yakıştıramadığımı defalarca söylemiştim. Hak etmiyor bu büyük takımın formasını giymeyi, bizleri utandırıyor. Yaptıkları yüzümüzü kızartıyor. Bunların yanında takım arkadaşlarının da emeklerini çalıyor. Alex’in yarattığı güzelliklere, Özer ve Gökhan’ın fedakarlıklarına, diğerlerinin mücadelelerine ihanet ediyor. Şampiyonluğu da, galibiyeti de anlamsızlaştırıyor. Tek bir hareketiyle hepsinin üzerine gölge düşürüyor. Midemizi bulandırıyor.

Bilica üzerinden Fenerbahçe’ye ve Fenerbahçe taraftarına laf edenler ise sadece fırsattan yararlanıyorlar, içlerindeki nefreti kusuyorlar. Fenerbahçe Bilica değildir. Fenerbahçe hak ederek aldığı galibiyete sevinemeyen, “Şampiyonluk kaçacaksa bile Bilica bugün gönderilsin” diyen taraftardır.

Fenerbahçe yönetimi böyle bir karar aldığı takdirde birçok taraftarını şampiyon olmuş kadar sevindirecektir. Son günlerde yaptığı organizasyonlarla gücünü gösteren Fenerbahçe taraftarının bundan sonraki görevi Bilica’nın Fenerbahçe camiasından uzaklaştırılması için elinden geleni yapmasıdır.

8 yorum:

Patasana dedi ki...

Beklentim kadro dışı bırakılması, sene sonunda da gönderilmesidir. Senelerce Selçuk ve Deniz gibi adamlar haketmedikleri halde yuhalandı bu tribünlerde. İlk maçla berber ayağına top geldiği anda ıslıklanmalı. Birazda gururu varsa çıksın bizden özür dilesin. Zehir etti her şeyi...

Adsız dedi ki...

Bilica üzerinden insanların FBye laf etme hakkı sonuna kadar vardır bence . Çünkü tüm sezon boyunca FB forması altında aynı pislikleri yapan EMre, bilica ve Luganoyu izledi bu gözler. Bu maçtaki hareketleri kimi şaşırtmış olabilir ki..Butun sezon buna göz yuman bir zihniyet kim/ ne olursa olsun eleştirilir/ bu zihniyete her türlü lafta edilir.Bunda "fırsattan yararlanmak" gibi bir sonuç çok abes olur..


Ali

Arkhe dedi ki...

Bilica, Emre ve Lugano'dan farklıdır. Bilica'nın karakter sorunu vardır, küçük bir insandır. Emre ve Lugano hiçbir zaman Bilica'nın bu yaptığı gibi işlere girmemiştir.

Emre ve Lugano gibilerine göz yuman zihniyeti her yıl her takımda farklı isimlerle görebilirsin. Taraf olmak Emre ve Lugano gibileri insana hazmettirir, yıllarca aynı model oyuncuları diğer takım taraftarlarına hazmettirebildiği gibi. Emre ve Lugano'nun Beşiktaş ya da Galatasaray forması giymeleri durumunda sonuna kadar kabul görecek olması da bunun ispatıdır. Kimse kimseyi kandırmasın, yok birbirimizden farkımız.

Bu gözler yıllarca Fatih Terim ekolünü izledi. Bu gözler Zago'yu, kaptanının elmacık kemiğini kıran oyuncunun bir sene sonra alkışlanmasını izledi. Bilica üzerinden Fenerbahçe'ye kusulacaksa her Fenerbahçe'linin her takım için söyleyebileceği şeyler vardır.

Kendinizi kandırmayın. Fırsatı buldunuz, içinizdeki nefreti rahat rahat kusuyorsunuz.

Área de Castigo dedi ki...

Müdür,

Bursasporun şampiyonluğunu görmektense 10 sene Fb ve Gs şampiyonluğu görmeyi tercih ederim. Maçı da bu şekilde izledim. Maçın başında kazanalım diyordum ama inan bana 60. dakikadan sonra gol atalım istemedim. Çünkü o dakikadan sonra atacağımız gol maçın muhtemelen berabere biteceği anlamına geliyodu.Bursasporu da şampiyon yapardı muhtemelen. Kazanmanızdan rahatsız değilim işin özeti..

Ama şu yapılan hareket.. Ne Keita'nın bilmemnesi ne Zago'nun dirseği -ki Zago, MHK toplantılarında videolarla teşhir edildi, tüm hakemlere hedef gösterildi- bu Bilica denen herifin yaptıkları yanında hiçbir şey.Futbol içinde korakor olur, dirsek olur, orda kalır, kim hatırlar?..Hep deriz ya 'Erkek Oyunu'.. Ama bu erkek işi değildi Müdür, 'Korkak' işiydi..

Başka bir şey daha söyleyeceğim. Yazdığın gibi taraftar galibiyeti sindiremiyor. Senin içine sindi mi bu galibiyet?

Başka bir nokta da hala bir yerlerden ses çıkmadı. Aynı olmasa da biz 'Nouma'yı göndermeyi tercih ettik. 'Duruş' bunu gerektiriyordu.

Sizin Bilica'yı gönderebileceğinizi sanmıyorum.Kadro dışı bırakacağınızı hiç sanmıyorum. Sezon sonuna kadar oynar Bilica, 1-2 pozisyon çevirir, şampiyon olursunuz..ŞAmpiyonluk T-Shirtünü geçirir üzerine tur atar, sen penaltı noktasına bakar durursun..

Şampiyon yine olursunuz müdür, ama sindirebilecek misiniz?Merak sadece..

Not: Siz yada sen diye yazdığım zamirlerin çoğu direkt sana değildir, yönetimedir.

Saygılar.

Arkhe dedi ki...

Müdür;

Hareket hakkında fikrimi söyledim, ne olduğu belli. 2. sınıf ve zayıf karakterli bir futbolcunun yaptığı yakışıksız bir hareket. Tepkimiz de yakışmayacak hareket yapan bu futbolcuyadır.

Ama galibiyeti sindirememek çok anlamsız. Daha iyi oynadım, daha çok pozisyon buldum ve kazanmayı hak ettim. Bilica'nın yaptığı şey galibiyeti gölgelemiştir, sevincimiz bir nebze kursağımızda bırakmıştır ve ortada sindirim sistemiyle ilgili bir sorun varsa bu sadece Bilica gibi bir oyuncuyu sindirememektir, galibiyeti değil.

Siz Nouma'yı göndermeyi tercih ettiniz, o zamanın başkanı belki o hareket bir hafta önce "kız gibi oynadılar" diyen yöneticiye yapıldığı için, belki de işin içinde kendi duruşuna yakışacak başka başka oyunlar olduğu için Nouma'yı göndermiştir. Beşiktaş'lıların çoğunluğu Nouma gönderildiğinde de, şimdi de hala o kararı eleştirir. Duruş dediğin şey Nouma'yı ilah yapmazdı ama o yıllar geçmesine rağmen birkaç istisna dışında hala ilahınız.

Bilica'nın bu seneyi bitirse bile önümüzdeki sezon Fenerbahçe forması giyebileceğine inanmıyorum. O formadan uzaklaşması için bizler elimizden geleni yapacağız. Sizin Nouma için yaptığınızın aksine..

Ve tekrar ediyorum, burada tartışılması gereken şampiyonluğu ya da galibiyeti sindirmek değil Bilica gibilerini sindirebilmektir. Biz de onu sindiremiyoruz, bu işin galibiyetle ya da şampiyonlukla alakası yok.

joe kleine dedi ki...

Hoca, ben ne maça gidebildim ne de ilk yarısını seyredebildim ama bu asma kesme işlerinin hepsine temkinli yaklaşmaktan yanayım...

Bilica yı savunmak için yazmıyorum ama bu kazı haraketini penaltıyı kaçırtmak için değil verilen penaltıya tepki için yapmış olamaz mı? ki bence öyle, çünkü Bilica maç içinde devamlı kendini kaybeden, aklını kaybeden bir adam, öyle olduğu için uçan tekmelerle savunma yapmaya çalışıyor ve her normal insan bilir ki yeri kazıyarak penaltıyı kaçırtamazsınız. Yani Hasan Şaş ta Akbank reklamını tekmelerken sermaye düşmanlığı mı yapıyordu.

Ha siz Bilica nın penaltı kaçsın diye kazıdığını düşünüyorsanız hakketen Fener kovsun çünkü bu zekasızlıktır her şeyden önce, yok benim dediğime hak veriyorsanız tepkisinin salakça olduğunu düşünüp daha kontrollü olması için sabır edebilirsiniz.

Ama ne olursa olsun yaygın medya ve gürültüye uymayı erken, nasıl içinize sindireceksinizcileri de samimi bulmuyorum. Ayrıca kendi oyuncumuzun kaderine biz karar veririz öyle hariçten gazel okumayla şerefli olmuyor bu mağlubiyetler.

Arkhe dedi ki...

@joe kleine

Penaltı veriliyor, hakeme itiraz bile etmeden penaltı noktasına gidip eşelemeye başlıyor. Göz ucuyla bir daha bakıp, devam ediyor. Pek sinir gibi değildi, keşke öyle olsaydı. Zekasız olduğuna dair geçmiş maçlardan veriler var, kaçacağına inanıp da kazmamışsa bile sırf i**nelik olsun diye kazdı.

Başkası yapsa savunurdum, korurdum ama bu olaydan önce de ben Bilica'yı bu formaya yakıştıramadığımı defalarca söyledim. Bu son olay sadece bardağı taşırdı. Yoksa diğerleri bence de fırsattan yararlanıyorlar, Bilica bir maçın bir anında karaktersizlik yaptı diye, hele ki o karaktersizlik maçın sonucunu etkilememişken aylarca mücadelesi verilen şampiyonluğu sindiremeyecek değilim.

Ben Bilica'yı sindiremiyorum.

Pamukk dedi ki...

maçın hakkı beraberlikten fazlası değildi
haftalardır oynadığınız bu iğrenç futbolunuzla galibiyeti sindirmek de sadece fblilere özel. çünkü sizler için sadece kazanmak yeterli. hakemin yaptıkları ve yapmadıkları bile sizi utandırmaz eğlenirsiniz.
bilicaya gelince de, acaba gerçekten kadro dışı bırakılacağını düşünen saflar var mı? camianız a'dan Z'ye başarıya taparken bilicayı gönderip riske atarlarmı hiç. güldürmeyin.