14 Nisan 2010 Çarşamba

Manisaspor 1-1 Fenerbahçe


Dün kupa maçı olduğunu hafta sonu öğrendim, tamamen unutmuşum. O kadar değerli bir kupamız var işte. Fenerbahçe Manisaspor ile yine önemli bir derbi öncesinde karşı karşıya geldi ve sahaya yine neredeyse tam kadro çıktı. Hafta sonu hazırlık maçı oynanması gerektiğini düşünüyordum, o yüzden bu maça tam kadro ile çıkılmasını eleştirmiyorum. Günlerce maç yapmadan Beşiktaş karşısına çıkmak önemli bir dezavantaj olabilirdi.

Maç hakkında yazacak çok bir şey yok. Antreman havasında geçen ilk devre Volkan’ın eşlik ettiği topun gol olmasıyla Manisaspor’un 1-0 üstünlüğü ile sona erdi. Böylece Fenerbahçe de Bilica ve Lugano’nun beraber oynamadığı ilk maçta kalesinde uzun bir aradan sonra gol görmüş oldu. İkinci devre işi biraz daha ciddiye alan takım atacağı belli olan golü Alex’in ayağından buldu. Zaten aslında maç hakkında yazılabilecek belki de tek şey Alex’in o harika golü, sanki o kısa sürede basketbol oynadı. Önce bir crossover yaptı, üzerine yaptığı reverse’den sonra orta mesafe şutunu attı. Hayatımda hiç Fenerbahçe ile ilgili bir şey için havaalanına gitmedim, Alex ülkesine dönerken gidip bana izlettiği tüm güzellikler için ona teşekkür edeceğim.

Açıkçası finale çıkmak çok umrumda değil. Geçen sene de burada çok yazdım, benim için Türkiye Kupası sadece şampiyonluk ile beraber geldiğinde bir şey ifade ediyor. Bu yüzden dün beni en çok sevindiren şey de Pazar günü öncesinde bu kez bir sakatlık verilmemesi oldu.

2 yorum:

Gökçe dedi ki...

Kirmizi kart olmamasi da sevindirici, bir an endiselendim Lugano ve Emre yine senlendirdi ortaligi:)

Patasana dedi ki...

Olur mu olmaz mı bilmiyorum ama hayalim bu adamı 2010 Brezilya milli takımında görmek. Çok sevdiğim Arjantinden vazgeçmemi sağlayacak tek şey olur. Alex başka bir adam. Açıkcası o gidince ne bok yiyeceğiz bilmiyorum. Bir başkasına alımak ya da alex' in yapabildiklerini beklemek çok zor olacak. Gelececk kişi içinde zor olacak. Bizim tribünleri bu konuda tatmin etmek ne denli zor herkes bilir...