23 Kasım 2009 Pazartesi

İnönü'de Deplasman Utancı


Tribün gruplarıyla yakın bir alakam yok, çok yakından da takip etmem. Fenerbahçe tribünlerinde takdir ettiğim ve sevdiğim gruplar var ama başı çeken gruptan haz ettiğimi de söyleyemem. İnönü öncesi onlar hakkındaki düşüncelerimde yanılmadığımı bir kez daha anladım. Tribün gruplarının çok organize olmasını beklemiyorum tamam ama Cumartesi günü olanları organizasyon bozukluğu olarak yorumlayamıyorum.

Salı pazarında toplandıktan sonra Söğütlüçeşme’den trenle Haydarpaşa’ya gittik. Bir ufak motor yanaşmıştı ve herkesi alması mümkün değildi. Zaten tekne dolduktan sonra bu anlaşıldı ve daha büyüğü gelecek diye binenler indirildi. Belki de binmesi istenen başka bir gruba yer açıldı, bilemiyorum çünkü 10 dakika sonra yine aynı tekne insanları almaya başladı. O kalktıktan sonra da bir motor daha geldi.

Kalanları o motorun da alması pek mümkün değildi, biz de iskeleye çok yakın bir yerde bekliyorduk. İkinci tekne tıka basa dolmamıştı ki birden kalktı. Biz herhalde yeni tekne gelecek derken gelmeyeceği söylendi. 300-400 kişi Haydarpaşa’da İnönü’ye nasıl gideceği hakkında hiçbir fikri olmadan öylece kaldı. Topluca Kadıköy’e yürüdük, sisten tüm vapur seferleri iptal edilmişti. Beşiktaş iskelesinin yanındaki motorlar da polisin izin vermemesi ve sis yüzünden çalışmadıklarını söylediler. Biz Kadıköy-Bostancı dolmuşlarından birini bağladık ve içine doluşarak stada geldik, geride kalanlar ne yaptı bilmiyorum.
.
Bu bana dokundu. Tribün edebiyatlarını sevmem ama deplasmana giderken 15-16 yaşında çocukların “reis, abi” diye peşinden koştuğu sözde “tribün liderlerinin” arkasında 300-400 kişi bırakarak ve kalanları umursamayarak gitmelerinden ben Fenerbahçe tribünleri adına utandım. Onların ise pek iplediğini sanmıyorum.

Bilmiyorum, belki ben abartıyorum ya da çok şey bekliyorum. Gruplarla içli dışlı olan ya da Cumartesi günü orada olup buna mantıklı bir açıklama getirebilecek olan varsa yorum bırakır. Ben çoğuna zaten pek saygı duymazdım, Cumartesi itibariyle utanç duymaya başladım. Yazıklar olsun.

5 yorum:

esperanza dedi ki...

peki besiktas iskelesinde bize her yil FBI azabi cektiren emniyet haydarpasa dan kalkan motorlara nedne ses cikarmadi ?

Arkhe dedi ki...

Abi onun önüne geçemezler. Fiziksel olarak 1600 kişinin İnönü'ye ayrı ayrı gelmesi imkansız. Kadıköy'de deplasman taraftarının gireceği yer fazlasıyla izole ama İnönü öyle değil. Ayrıca Haydarpaşa'da grup toplandıktan sonra motora bindirmezlerse daha büyük olay çıkar, o 1000 kişi taksilerle dolmuşlarla Beşiktaş'dan geçip İnönü'ye giderse neler olur düşünemiyorum..

esperanza dedi ki...

Haklisin da benim demek istedigim, her yil yasak olmasina ragmen guzergah belli, yani fb taraftari her yil haydarpasa dan zorluyorsa emniyet neden seyirci kaliyor orda? ayni durum besiktas veya kabatas ta yasandiginda biber, panzer allah ne verdiyse saldiriyor polis. Cozum ne dersen bilemiyorum, ne yapildiysa olmadi, belediye otobusu tahsis ettiler otobuslrr kullanilamaz hale geldi , vapur tahsis ettiler batma tehlikesi gecirdi. Bu munferit gelme olayi cikti ama o da herkese uygulanmiyor.

Arkhe dedi ki...

Abi bence bunda bir kayırma yok, İnönü'nün yerleşiminden dolayı bir şey yapamıyorlar. Galatasaraylılar da bildiğim kadarıyla füniküler kullanarak toplu geliyorlar. Neticede Beşiktaşlıların da Kadıköy'e 20-30 taksilik gruplar ile gelmesi de toplu sayılır ama ona da birşey yapamazlar. Ya da Sami Yen'e giderken de Fulya'da toplanılıp yürünüyor, siz de biz de.

Toplu gelinmesi lazım abi. İzin vermeleri hatta bizzat organize etmeleri lazım. Yapacak başka bir şey yok.

RuFF dedi ki...

Buradaki yoruma katılıyorum.
Kadıköyle İnönünün ulaşımı çok farklı.Kabataşta motordan inip 5 dakikada stada varabiliyorsun.
Kadıköye motorla geçince olayların önünün alınmasının mümkünatı yok.
Stad ile inilen yer arasında inanılmaz bir alan var.