Manchester City ve Kaka filmi bitti ama yankıları hala sürüyor. Film süresince konuşulan rakamlar Avrupa'nın önde kalan kulüplerini bir araya getirdi ve bu dev kulüplerin UEFA seviyesinde istedikleri kararları aldırabilmek için kurdukları "Avrupa Kulüpler Birliği" NBA'de uygulanan Salary Cap sisteminin futbolda da uygulanması için UEFA'ya başvurdu. Başvuru ciddi şekilde incelenecekmiş.
Bu sistemde kulüplerin bir oyuncu transfer ederken o sezon içinde bilet, kombine, sponsorluk, televizyon, forma gibi pazarlama faaliyetlerinden kazandığı paranın %51'ini transferde kullanabilecek ama alt yapı, stadyum ve tesisleşme gibi işler için istenen harcama yapılabilecek. Ben bunun kabul edileceğini sanmıyorum, iyi bir fikir olduğuna da inanmıyorum. Söz konusu olan NBA'deki gibi imkanları ve kazandıkları paralar hemen hemen aynı olan takımlar olsa tamam ama Manchester United ile Hacettepespor'un aynı kural çerçevesinde yer alacak olması da pek mantıklı değil. Eğer bu model kabul edilirse büyük kulüpler daha da büyüyecek, yaşama hakkı zaten azalan küçük kulüpler ise iyice küçülecek.
Pazarlama faaliyetlerine ne kadar önem verilirse verilsin bazı kulüplerin maksimumu çok aşağılarda. Hacettepe'yi geçtim zirveye oynayan belki önümüzdeki sene Avrupa'da mücadele edecek ve Real Madrid ile karşılaşacak Sivasspor'un bir taraftarı takımı için yılda ne kadar para harcayabilir, ekonomisi buna ne kadar müsade eder ki o takım kazandığı paranın %51'ini transfere ayırsın. Tamam bu kulüpler zaten çok başka şartlar altında mücadele ediyorlar, biri elma diğer armut ama bu sistemin bazı takımlara en fazla 1 milyon €'lık hatta belki daha ufak bir transfer hakkı verecek olması da bence mantıklı değil.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder