Beşiktaş 3-0 Gaziantepspor

Beşiktaş maçını sevgiliden gelen kombine sayesinde tribünden izledim. Havanın yağmurlu olması ve maçın Pazar 21.45’de oynanması sebebiyle tribünler baya boştu ama stada gelenlerde ciddi bir şampiyonluk havası vardı. Aslında Beşiktaş seyircisinde her sene başında bu inanç gözüküyor, takımları bunun için yetersiz olsa da buna inanıyorlar. Belki de bu yüzden aksi bir durumda yaşadıkları hayal kırıklığı da fazla oluyor ama bu sezon geçtiğimiz yıllara göre şampiyonluk hedefinden eskisi kadar uzak olmayan bir takımları var.

Ertuğrul Sağlam ligin 4. haftasında, hafta içi maç da oynamayacakken oyuncularını dinlendirmek istemiş ama eksik olsa da iyi bir takım olan Gaziantep karşısında puan kaybetseydi bu tercihler başına sezonun Beşiktaş adına gidişatını etkileyecek kadar büyük işler açabilirdi. Rakip defansın hatasından gelen erken gol işlerini kolaylaştırdı, sonrasında Gaziantep oyunu tamamen rakip sahaya yığsa da pozisyona giremedi, Beşiktaş ise duran toplar ile etkili oldu. İkinci yarının başında gelen kırmızı kart ise maçın sonucunu erken belli etti, bu dakikadan sonra oyuna Delgado girerken forvetlerden biri eksilseydi maç çok daha farklı bitebilirdi.

Beşiktaş’ın bu sene kadro istikrarı yaşaması zor gözüküyor, bunu avantaja çevirmek de teknik direktörün elinde ama rotasyon yapmak ile dizilişle sürekli oynamak arasında fark var. Beşiktaş’ın bir hafta içinde 3 farklı sistemle oynaması ne kadar iyi bir şey tartışılır. Asıl sorun sahada hangi yabancıların olacağı, diziliş artık soru işareti olmamalı çünkü o konuda Ertuğrul zaten bu sezon doğru tercihi yapmıştı.

Beşiktaş hakkında hep söylediğim bir şey vardı, o konudaki ısrarım devam ediyor. Hücum hattında Bobo-Nobre-Holosko-Delgado gibi isimler var ama bazen bekte İbrahim Üzülmez’i ya da defansta Gökhan Zan’ı oynatmak zorunda kalacaksınız. Bunu kafam almıyor, üzerine Sinan Engin ve yönetimin de hala hayatta olduğunu düşündükçe sahada iyi bir kadro olmasına rağmen açıkçası ben bu takımın şampiyon olabileceğine de inanmıyorum..