Emre de çocukken Fenerliymiş meğer. Ola da bilir yani problem değil. O'ndan önce de bunun o kadar çok örneğini gördük ki, özellikle daha pek de etkili oynamazken yapılan bu çıkış eminim Galatasaray'lıları güldürür biraz. Yalan söylediği veya oyun yaptığı için değil. Gereksiz olduğu için. Kötü oynarken ve yerini bulamamışken söylediği için.
E niye senelerdir hiçbir zorunluluğun, borcun olmamasına rağmen Avrupa'dan "ben Galatasaray'lıyım" deyip durdun her röportajda Emre? Şartlara göre her şekle girebilecek, her lafı edebilecek, hiçbir hatasını asla kabul etmeyen, futbolunun da üzerine fazla katamayan bir Emre var meydanda 8-9 senedir. Sık sık arıza yapması, istikrar ve güven telkin etmemesi de cabası.
Benim gibi birçok Galatasaray'lının Fenerbahçe'ye gitmeden önce Emre'ye daha fazla hoşgörülü olması, şimdi tutumun değişmesi çok normal. İnsan kendi çocuğuna nasıl farklı bakıyorsa bu iş de böyle. Sanki Fenerli arkadaşların hoşgörüsü artmadı Emre'ye karşı. Bu işler böyle, ben yadırgamam. Futbol çok duygusal yaklaştığımız bir olay.
Ve işte bu yüzden Emre'ye daha fazla sallamıyorum. İnsan yaşadıklarını bir kendi bilir. Yine de Emre'nin kendini anlatmasına hiç gerek yok. Paranoya da yapmasın, bütün futbol camiasının aklında filan değil kendisi. Ne Fenerliler ne de Cimbomlular kafayı Emre'ye takmış değil. İşini iyi yapsın önce. Daha önce Galatasaray'da mutlu günleri de oldu ama o küçükken de Fenerliydi diye değil ama. Hep ağzına aldığı profesyonelliğin gereğinden, kendine ve patronuna, formasına ve 6-7 yıl önce ana avrat düz gittiği taraftarına saygısından, sorumluluğundan.
Ve evet, burada da başarısız bir dönem geçirirse, bu röportajında pek sevmediğini söylediği futbol ortamından erken kaçma şansı bulabilir.
24 Eylül 2008 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
3 yorum:
sevgili şen şef bu yazına 92 word sayfası anlatacaklarım var.bir ay kadar sabredersen kitap halinde anlatacağım.futbolcu duygusu-taraftar duygusu-profesyonelleşme ve hayatın dayattıkları.. hepsi birarada..
Galiba Arkhe bahsetmişti bu çalışmadan. Sabredemiyorum, neden 1 ay? :P
bana kitapsız dedirtmek için sanırım.. yazmaktan çok beklemesi sabretmesi yayın piyasasına alışması vs vs vs... daha zor.. bir daha önce basıp sonra yazıcam.. ya.. neyse a.k. çok doluyum şenşef.. tahammül ve hoşgörü sınırı sorgulanması gereken bir toplumun en can alıcı yerlerinden birisine(ortadakine) bastım aslında..neden bu değil ama konu bu açıdan önemli yani.. (siyaset+spor+cinsiyet)
Yorum Gönder