15 Eylül 2008 Pazartesi

Trabzonspor 0-0 Beşiktaş




En büyük hücum silahı Yattara'nın yokluğunda onun yerini Serkan Balcı'ya verecek kadar çekingen bir teknik direktör, diğer tarafta ise gol atmayı pek düşünmüyor gibi gözüken bir Beşiktaş vardı dün sahada, haliyle 90 dakikayı izlemek de maç hakkında bir şeyler yazmak da zor oldu. Son 10 dakika uykuya yenik düşmediysem maçı kalabalık bir arkadaş grubuyla seyretmiş olmam sayesindedir.

Ersun Yanal o eski çılgınlıklarını bir kenara bırakıp daha dengeli bir takım kurmuş ama dün hiç hücum edemediler. Bunun sebebi iki takımın da beraberliğe razı olması da olabilir, Yattara'nın yokluğu da. Beşiktaş zaten bir puana razıydı, Trabzon deplasmanından beraberlikle dönerseniz kimse laf etmez, Ertuğrul Sağlam da bunu biliyor ve ona göre oynadı. Tello, Bobo, Serdar Özkan ve Delgado gibi hücumda etkili olması gereken oyuncular da kötü günlerinde olunca Beşiktaş gol adına hiçbir şey üretemedi.

Fenerbahçe ve Galatasaray'ın puan kaybettiği bir haftada alınacak üç puan çok daha önemli olabilirdi ama iki teknik direktör de "Diğer iki takım puan kaybetti, biz de bu zor maçta kaybedersek önemli değil" mantığında olunca sahada futbol göremedik. Maç sonu demeçlerinde aslında bunu açıkça söylemişler, tercihtir, saygı duymak lazım. Zaten risk almayı seven, her zaman kazanmayı hedefleyen, büyük düşünen kaç teknik adam var ki..

5 yorum:

Adsız dedi ki...

"Diğer iki takım puan kaybetti,biz de bu zor maçta kaybedersek önemli değil" mantığında olunca
rakip trabzon olunca berbaberlik normal..evet açıklamalar da bunu desteklemiş oalbilir,ama sıradan bir anadolu takımı olsaydı ok o zaman beraberlik rahatsız edebilridi.Evet bir şansdı gs ve fb nin puan kaybı ama bence ona hiç bakmadan bu iyi gidişatta erken karşımıza çıkan trabzon deplasmanını kazasız atlatmak yerinde oldu.hele ki son zamanlarda pandomimci yakan trabzon halkının asla değişmeyeceğini düşünürsek sadece futbol adına değil her an bir dert açabilecek trabzon deplasmanları ile insan canı adına da kazasız belasız bir maç geçti.

Arkhe dedi ki...

Olan bu söylediklerin evet ama 3 puanla dönülseydi nasıl bir kazanç olurdu? Ya da bu kazanılan 1 puan alınamasa Fenerbahçe ve Galatasaray'ın puan kaybettiği haftada çok mu şey kaybedilmiş olurdu?

Fenerbahçe ve Galatasaray puan kaybetmiş, bu durumda iki seçenek vardı;

- Kazanıp daha 3. haftada öne fırlayayım ki bu öne fırlama Fenerbahçe'ye 6, Galatasaray'a da 4puan fark atmak demek. Kaybedersem de sadece Trabzon'a kaybetmiş olurum, diğer rakiplerim bu haftayı bana göre karlı kapatamaz.

- Beraberliğe oynarım, etliye sütlüye karışmadan zor maçımın olduğu bu haftayı kayıpsız kapatmış olurum.


Risk alacak krediyi diğer iki takım sayesinde iki teknik adam da kazanmıştı ama cesaret edemediler.

Adsız dedi ki...

Maça "beraberliğe oynamaya çıkmışlar" gibi yorumluyorsun. Bence dün takımın oyunu iyiydi.her iki takımda mücadeleci idi. Uyutacak denli bir durgunluk hissetmedim ben.Bence kalabalık arkadaş grubu ile izlemenin verdiği ortak psikolojisiyle "oyunda durgunluk var" şeklinde yine bir ortak duyguya kapılmışsınız. uğur inceman ve serkan kadar zapatocni ve song'a ne kadar görev düştüğünü hatırlarsak oyunda temponun hiç de bu denli uyuşuk olmadığının farkına varırız.Kazansak elbette ki mantıken iyi olurdu.Ama trabzon maçını + önemli bir deplasmanı geride bıraktık.cisse'nin ve trabzonun arjantinlisinin kaleye direkt şutları da kayda değerdi ve kalelerin yoklanması ritmi yüksek tutma adına güzel görüntülerdi.

Arkhe dedi ki...

Aynen öyle yorumladım çünkü gördüğüm oydu, sabaha kadar oynansa da iki takım gol atmak için bir çaba göstermeyecek gibiydi. O kadar sıkıldım ki dediğim gibi son 10 dakika neredeyse uyuyacaktım.

Benim dün sahada gördüğüm futbol buydu, sen sanırım Beşiktaş'lı olduğun için biraz daha fazla heyecanlanmış, benim hissettiklerimden fazlasını hissetmişsin, normaldir ama ben kalecilerin ciddi bir kurtarışını hatırlamıyorum sen de bana maçın hareketli geçtiğini anlatırken sadece iki uzaktan şut söyleyebiliyorsun, bu da ilginç..

Ben dün sahada gördüğüm futboldan hoşlanmadım. Daha doğrusu futbol yerine zaman zaman mücadele gördüm ve tatmin olmadım. Sen tatmin olduysan da saygı duyarım..

Adsız dedi ki...

tatmin olmadım elbette.neticede 5 ytl vermişim izlediğim yerde ben o adaçayına.bunun karşılığını almak isterdim.ama yine de ne müessese zararlı çıktı ne ben.hürriyet mi ne başlık atmıştı maçla ilgili: sessiz gece diye.öyle "nötr" bir gece oldu.ilk yorumuma dönerekten "zararsız" dönmenin dün gece beşiktaş ve benim adıma "deplasmanda kar" olduğunu düşünüyorum.semt olsa herşeyin fiyatını biliriz:)