23 Şubat 2009 Pazartesi

TSL 21. hafta


Yine yoğun bir Pazartesi ve bu dolu gündemi bloga taşıyabilmek için yaratılmış ufak bir zaman dilimi. Fenerbahçe’nin puan kaybı yeterli gürültüyü çıkartamamışken üzerine bir de Galatasaray’ın hezimeti geldi. Beşiktaş’dan sonra Galatasaray da sezon sonunu beklemeden teknik direktör değiştirdi. Skibbe gönderildi, Bülent Korkmaz geldi. Fenerbahçe ve Galatasaray oynanan 22 hafta sonunda 26. puanlarını kaybettiler. Öyle rezil bir durumdalar ki Fenerbahçe yenildiği hafta sıralamada Galatasaray’ın üzerine çıktı, iki takım da aynı anda bu kadar kötü durumda görülmüş müdür emin değilim. Bu sezon başta hiç şampiyonluk yaşamamış Sivasspor ve sonra da uzun süredir lig kupasından uzak olan Trabzonspor ve Beşiktaş için büyük şans oldu.

Cuma günü oynanan Gaziantepspor-Beşiktaş maçı biraz güme gitti, bir yemek için dışarıda olduğumdan mekandaki yayını ancak yan gözle izleyebildim, bu yüzden çok fazla şey yazamayacağım. En sonunda Beşiktaş’ı çift forvet olarak gördük, Mustafa Denizli Delgado’nun yokluğunda sarıldığı Yusuf’dan sonunda vazgeçmişti. Bobo belki çok etkili değildi ama onun varlığı Nobre’yi de rahatlatıyor, bal yapmayan arı kimliğinden uzaklaştırıyor. Sistemin doğrusu yanlışı bir yana Mustafa Denizli yönetiminde Beşiktaş’da kimin nerede oynadığı ilk kez bu kadar belliydi, o alıştığımız karmaşadan uzak bir takım gördük. Bu olunca tabii ki takıma sihirli değnek değmedi, belki çok iyi oynayarak kazandıklarını söyleyemeyiz ama gördüğüm kadarıyla en azından sahada daha çok takıma benzeyen bir oyuncu topluluğu vardı, kimin nerede oynadığı belliydi. İlk devre Beşiktaş kazanmak adına bir şey yapamadı, ev sahibi takım da Beşiktaş’ı zor duruma düşürmedi ama yine de bu bölümde Antep’in verilmeyen bir penaltısı ile devrenin sonunda Beto’nun ayağından kaçan çok net bir gol pozisyonu var. İkinci devrenin hemen başında Tello’nun kornerine Nobre’nin vurduğu kafa ve bu golden iki dakika sonra Tello’nun attığı gol maçı bir anda çözdü ve Beşiktaş rahat bir üç puan kazandı. Duran top iyi kullanıldığında hele ki kapanan takımlara karşı oynarken çok önemli bir silah, Fenerbahçe senelerdir karakteri olan duran top silahı ile defalarca kötü oynadığı maçları kazanmıştır. Tello da bu anlamda Beşiktaş için bir avantaj, her ne kadar bu sene çok fazla sonuç alamamış gibi gözükseler de Tello’nun sert ortaları çok tehlikeli olabiliyor. Geçtiğimiz hafta da gol onun kornerinden gelmişti, bu hafta da maçı onun korneri çözdü.

Fenerbahçe için sezon başından beri aynı şeyi söylüyorum. Maçların gidişatını sistemden ve oyuncu seçiminden çok futbolcuların o maçlık form durumları ve kazanma istekleri belirliyor. 7 gün içinde oynanan iki maçta forma giyen aynı oyuncuların performanslarını görünce maçı yorumlamak da, Aragones değerlendirmesi yapmak da bana çok mantıklı gelmiyor. Her şeyden önce her teknik adamın en az iki seneye ihtiyacı olduğunu düşünen biri olarak Aragones’in takımın başına geç gelmesini de düşününce şimdiden gitsin diyemiyorum. Zico’nun gönderilmesi de Aragones’in gelmesi de hataydı o ayrı ama Aragones’i sezon sonunda gönderip aynı şeyleri yaşamak bana hiç mantıklı gelmiyor. Eğer böyle bir düşünce varsa yollar sezon sonunu beklemeden hemen şimdi ayrılmalı, en azından zaten kayıp gözüyle bakılan bu sezonun kalan bölümünde yeni gelecek isim daha sağlam bir planlama yapabilir. Kim ne zaman nasıl yapacak bilemiyorum ama artık Aragones kalırsa onun, giderse de yerine gelecek kişinin bu oyuncu kadrosu üzerinde çok ciddi işler yapması gerekiyor. Hangi takımda oynadığının farkında olmayan, ne kadar büyük bir şansa sahip olduklarını anlayamayan futbolcuların daha rahat edebilecekleri, kafalarına göre takılabilecekleri kulüplere doğru yol almaları gerekiyor. Aslında Rıdvan Ntv’de hem İBB maçının hem de bu maçın sonrasında hepimizin duygularına tercüman olarak futbolcular hakkında söylenmesi gerekenleri söyledi, ben sezon devam ederken gitmesi gerekenlerden bahsetmek istemiyorum ama Lugano haricinde sözleşme yenilemek için çok acele etmemek gerektiği ve önümüzdeki sene için bu takıma en azından direkt oynayacak iki orta saha oyuncusu almak gerektiği açıkça gözüküyor. Bu sene ne olur bilemiyorum, ilk devre 6. haftayı geçtikten sonra Fenerbahçe’nin bu kadar puan toplamış olacağını söyleselerdi kimse inanmazdı, bu kötü takımların olduğu ligde garip derbi performansına sahip Fenerbahçe tekrar iddialı duruma gelirse de şaşırmam. Kalan haftalarda yine de şampiyonluk için fazla umutlanmadan elden gelenin en iyisi yapılmalı ve mali yapının sağlıklı bir şekilde devam etmesi için gerekli şartlardan biri olan Şampiyonlar Ligi’ne katılma hakkı ne olursa olsun kazanılmalı. Belli ki bu sezon Fenerbahçe için böyle kör topal devam edecek..

Galatasaray Pazar akşamı bir hezimet yaşadı. Skibbe gitti, Bülent Korkmaz geldi. Galatasaray üzerine ukalalık yapmak bana düşmez ama sezon boyunca yazdıklarım duruyor. Pek bakınamadım, muhtemelen gün boyu tüm bloglarda Galatasaray yazılıp çizilmiştir. Olanların üzerine 90 dakikayı yorumlamamın bir anlamı yok, Skibbe’nin dün taktik hataları mutlaka oldu evet ama Baros penaltıyı gole çevirseydi Skibbe büyük ihtimalle takımın başında kalacaktı, bunun üzerine bir düşünmek lazım. Skibbe hakkında ne çok olumlu ne de çok olumsuz fikirlere sahibim, gönderilmesi doğru mu oldu yanlış mı oldu bilemem ama Skibbe’den önce Galatasaray’dan uzaklaşması gerekenlerin hala oldukları yerde durduklarını söyleyebilirim.

Sivasspor kötü oynayarak Süleyman Abay’ın çok kötü yönettiği maçı belki onun da hatalarının yardımıyla kazandı ve bu haftanın Beşiktaş ile birlikte diğer kazananı oldu. Trabzonspor’un futbolunda Fenerbahçe maçından sonra gördüğümüz düşüş bu hafta skor olarak da karşılığını aldı. Fikstürü müsade eden ya da maç içinde biraz şanslı olan takım haftayı avantajlı kapıyor, geçen hafta Fenerbahçe bu şansı iyi değerlendirmişti bu hafta ise Sivasspor ve Beşiktaş. Her hafta başka biri şampiyonluk için ümitleniyor, hafta içini gülerek geçiriyor ama hafta sonu aslında ne olduğunu fark ediyor. Kötünün iyisinin şampiyon olacağı zaten belli olmuştu, artık buna bir de “şansı yaver giden” ekleyebiliriz. Bakalım önümüzdeki hafta zirveye oynayan takımlardan hangileri garip puanlar kaybedecek..

1 yorum:

Pamukk dedi ki...

sivas soğanı da ekleyin yukarıdaki soğanların arasına :p