29 Mart 2009 Pazar

İspanya 1-0 Türkiye

Maça beklemediğimiz kadar iyi başladık. İlk 10 dakika yememiz gereken baskıyı öne çıkarak püskürttük, pozisyonlar da yakaladık. Milli Takım Tuncay, Gökhan ve o tarafa yakın oynayan Aurelio ile sağ kanatta üstünlük sağladı, o pozisyonlar da genelde bu kanattan geldi. Nihat karşısında Casillas varken pas vermeyi düşünebilseydi belki skor üstünlüğü de gelecekti. İspanya da karşısında beklemediği bir Türkiye görünce tedirgin oldu ve istediklerini yapamadı ama bunda Iniesta ve David Silva’nın olmamasının da etkisi büyük. Orta sahada ilk devre milli takımdaydı, forvetler de orta sahaya iyi destek veriyorlardı, boşalan bir alan gördüklerinde Semih ya da Nihat hemen o bölgeyi dolduruyorlardı. Devrenin sonuna doğru ise oyun normal temposuna döndü, İspanya pas yaparak milli takımı hırpalamaya başladı. Sol kanat ilk devreden sinyal veriyordu, Arda da etkisizdi ve İspanya bu zayıflığı ilk devre görmüş oldu.


Takım İkinci devre iyice yoruldu ve oyundan da düşmeye başladık. Burada Fatih Terim’in hamlesi geldi ve orta sahaya bir adam alırken forveti eksiltti, belki de işe yaramış olmasına rağmen aslında kendi doğrularına ihanet etti. Çıkacak adam da bence Semih olmamalıydı, o dakikaya kadar gayet iyi oynaması bir yana Nihat ileride top tutamayacaktı. Aslında bu değişikliği sağlıklı yorumlamak da pek mümkün değil, hemen arkasından kalemizde klasik bir “Türk” golü gördük. Ben inanmıyorum ama kim bilir o gol hemen gelmese belki bu değişiklik işe yarayacak ve farklı bir maç izleyecektik. Golden sonra gücü de kalmamış Milli Takım karşısında İspanya istediği oyunu sergilemeye başladı. Rahat pas yaptılar, canları istediğinde topu ilk yarıdan beri kötü sinyaller veren sol kanadımıza geçirip insanüstü bir maç çıkartan Ramos ile etkili oldular. Emre-Hakan göbeği ve Volkan çok iyi oynuyor olmasalar skor artabilirdi, hiç hak edilmeyen farklı bir mağlubiyet gelebilirdi.
.

Fatih Terim’i illa eleştirmek gerekecekse tek forvete dönmesinden çok o tek forveti Nihat olarak seçmesini ve sol kanadımıza bir çare bulamamasını eleştiririm. Bosna Hersek de Belçika deplasmanında kazanınca işler iyice zora girdi, Çarşamba günü alınacak bir puan da artık yeterli olmayabilir. İşin kötüsü ise ben buradaki maçın bizim için Madrid’e göre çok daha zor geçeceğini düşünüyorum, umarım yanılırım.

2 yorum:

Gayriciddimilliariza dedi ki...

Müdür sana ne zaman Beşiktaş maçını sorsam "uyudum valla çok zevksizdi"diyosun.biz bu yarı kaç haftadır (nazar değmesin)gayet iyi oynuyoruz. bu maçı nasıl da dikkatli izlemişsin? demek ki önyargı içimizde var ki ben bu adamın bu takımını izlerken oyun oynadım bilgisayarda."kalemizde klasik bir “Türk” golü gördük" demişsin.volki has bir türk olmayı devam ettiriyor.Bu kadroda ben Emre'nin yanında Lugano'yu çok aradım açıkcası.Türk olsa yakışır aslında son seçim sonuçlarının getirdiği Türk profiline.Nedir terim deki bu fener sevdası?Çok şükür almasın bu herif bizden kimseyi..ligde meşguliyetsiz devam etmek en güzeli(del bosque'ye bin selam)

Arkhe dedi ki...

Beşiktaş ne alaka anlamadım ama siz maç kazandıkça zaten her şey toz pembe, hep süper oynuyorsunuz.. Ben katılmıyorum, Beşiktaş'ın Ts ve biraz da Sivas deplasmanı haricinde çok iyi oynadığı maç hatırlamıyorum..

Milli takıma gelince de golde Volkan'ın hatası falan yok ki zaten senin bu yorumlarına anladığım kadarıyla cevap vermenin de bir anlamı yok, senin derdin başka. :)