Ben de duyduğumda "hah" dedim, başladı konuşurken kendini vurmaya. Demek istediği 'küfür edip kırmızı görmediği, daha ziyade mimik ve el hareketleriyle çirkinleştiği' olabilir. Ama hakemlerin Bülent hakkında iyi şeyler söylediklerini hatırlıyorum. Pırlanta demediler haliyle ama lig kariyerinde ilk (ve son?) kırmızı kartı Ali Aydın'ı protesto amaçlı alkışladığında almış bir oyuncunun Ulusoy tarafından senelerce kollandığını söyleyemeyiz heralde değil mi? Neticede futbolu gibi faullü ama karttan az daha yumuşak girerdi hakemlere. Bu saygı mıdır değil elbette, ama söylemeye çalıştığı bunlardı sanıyorum. Dedim ya kendini ayağından vurdu hafif. Yarın öbür gün bir maç sonunda hakemle ilgili polemik olduğunda bakalım ağzından nasıl çelişkiler dökülecek.
Tam yurdum futbolu gerçekleri adamı. Hani bir ara Tofaş'ları yurdun gerçeklerinin arabası gibi bir şekilde pazarlıyorlardı. Bu da yurdum stoperi. Başka konularda olduğu gibi Bülent de kendi futbol kültürümüzün yarattığı bir olaydır. Futbolculuğunda hırsı ve inancıyla Türk futbolunun altın çağının defans belkemiğiydi. Kendine iyi bakan, her bitti denildiğinde tekrar geri dönen, parmak ısırtan adamdı. Bu onu diğer Tofaşlardan ayırdı. Şimdiyse işi çok daha zor. Çünkü çizgiden top çevirerek kendini affetirme şansı yok. Aklıyla yön vermesi lazım. Ne yazık ki biraz erken ve apar topar geldi kulübeye. Neyse bu konuda uzun bir post asacağız elbet bu günlerden birinde. Acelesi yok :)
Kayıtlar
1 yorum:
Ben de duyduğumda "hah" dedim, başladı konuşurken kendini vurmaya. Demek istediği 'küfür edip kırmızı görmediği, daha ziyade mimik ve el hareketleriyle çirkinleştiği' olabilir. Ama hakemlerin Bülent hakkında iyi şeyler söylediklerini hatırlıyorum. Pırlanta demediler haliyle ama lig kariyerinde ilk (ve son?) kırmızı kartı Ali Aydın'ı protesto amaçlı alkışladığında almış bir oyuncunun Ulusoy tarafından senelerce kollandığını söyleyemeyiz heralde değil mi? Neticede futbolu gibi faullü ama karttan az daha yumuşak girerdi hakemlere. Bu saygı mıdır değil elbette, ama söylemeye çalıştığı bunlardı sanıyorum. Dedim ya kendini ayağından vurdu hafif. Yarın öbür gün bir maç sonunda hakemle ilgili polemik olduğunda bakalım ağzından nasıl çelişkiler dökülecek.
Tam yurdum futbolu gerçekleri adamı. Hani bir ara Tofaş'ları yurdun gerçeklerinin arabası gibi bir şekilde pazarlıyorlardı. Bu da yurdum stoperi. Başka konularda olduğu gibi Bülent de kendi futbol kültürümüzün yarattığı bir olaydır. Futbolculuğunda hırsı ve inancıyla Türk futbolunun altın çağının defans belkemiğiydi. Kendine iyi bakan, her bitti denildiğinde tekrar geri dönen, parmak ısırtan adamdı. Bu onu diğer Tofaşlardan ayırdı. Şimdiyse işi çok daha zor. Çünkü çizgiden top çevirerek kendini affetirme şansı yok. Aklıyla yön vermesi lazım. Ne yazık ki biraz erken ve apar topar geldi kulübeye. Neyse bu konuda uzun bir post asacağız elbet bu günlerden birinde. Acelesi yok :)
Yorum Gönder